Ad

iklim eylemi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
iklim eylemi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Sadece Karbon Emisyonuna Odaklanmak (Karbon Tüneli Vizyonu)

"Carbon tunnel vision", yani Türkçe düşünecek olursak "Sadece Karbona Odaklanmak" Nedir? Ne demektir bunu bu yazımızda ele alacağız.



Son BM iklim değişikliği zirvesi yani COP26, Glasgow'da devam ederken, dünya liderlerinin ve kilit paydaşların çoğunluğu arasında, küresel ısınmayı 1.5 derecede tutma hedefi için çok daha fazlasının yapılması gerektiği konusunda fikir birliği olmuştu. Ancak zirvede bir çok mesele uzun uzadıya konuşulmasına rağmen yeterli derecede eyleme geçilemediği görülüyor.

Küresel iklim krizine çözüm için, hibeler ve işbirliği ile desteklenen devletlerin, verdikleri taahhütler ile birlikte küresel olarak eyleme geçmesi gerekmektedir. Tek başına çalışmalar yapan ülkeler veya kuruluşlar ile bu iklim hedeflerine ulaşılamaz. Özellikle Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarından SKA 13 - İklim Eylemi ile iklim konularını sürdürülebilirlik gündeminden ayıramayız.

İklim Krizinin Etkilerini Anlamak için Perspektifi Geniş Tutmalıyız

Sadece karbon emisyonlarına odaklanmak, diğer sürdürülebilir kalkınma amaçlarını göz ardı edip yalnızca net sıfır karbon emisyonu için çaba sarf etmektir. Karbon tüneli vizyonu, olarak adlandırılan bu bakış açısının sıkıntılı olduğunu Maastricht Sürdürülebilirlik Enstitüsü'nden Jan Konietzko yaptığı tasarım ile güzel özetlemiştir.

Sosyal medyada 'karbon tüneli vizyonu' sloganı sürekli dile getiriliyor. Akıllıca bir kelime oyunu yapılarak aslında memnuniyetsizlik dile getirilmiş ve iklim zirvelerindeki karar vericilerin neye odaklandığını çok özet şekilde anlatan bir çalışma hazırlanmış. Yani son derece yerinde bir gözlem. Net sıfır emisyona ulaşırsak, ancak insan haklarını göz ardı edersek veya biyoçeşitliliği koruyamazsak, bu insanların ve gezegenin refahı için ne anlama gelir ki?

İklim krizinde çevresel etkiyi yalnızca karbon "nötr" ile değerlendirmek yanıltıcıdır.

Bu terimleri öğrenmek iklim değişikliği savunucuları, aktivistleri, iklim değişikliği uzmanları, iklim öncüleri ve iklim gönüllüleri için son derece önemlidir. Bazen çevirilerde bu gibi terimler tam anlaşılamamaktadır. İklim Politikalarını daha iyi anlamak için iklim okulu'nun sosyal medya hesaplarını takip etmenizi öneririz.

Devlet ve Özel Sektör Arasındaki İşbirliği Güçlenmeli

İklim değişikliği, tek bir konuda mücadele ile olacak bir kriz değil, iklim politikalarına bütüncül bakılması gerekmektedir. Doğa tahribatını ve iklim değişikliğini düşündüğümüzde daha büyük resme odaklanmamız lazım.

Devletler arasındaki iklim değişikliği koordinasyonunun yanı sıra, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının (SKA'ların) ve Paris Anlaşması'nın gerçekleştirilmesinde ve uygulanmasında özel sektörü, önemli bir ortak olarak kabul etmeli ve karbon emisyonunun dışında diğer hedeflere ulaşmak için daha fazla dahil etmeliyiz.

PARİS İKLİM ANLAŞMASI’NDA HAYAL KIRIKLIĞI; ABD ANLAŞMADAN ÇEKİLDİ

 


ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’ın bahçesinden yaptığı açıklamada ülkesinin Paris

Süleyman ÇETİN

İklim Anlaşması’ndan çekildiğini açıkladı.

Yenilenebilir enerji üreten Amerikan şirketleri, anlaşmadan çekilmeme yönünde görüş bildirmişti. İtalya’da geçen hafta yapılan G7 zirvesi sırasında önde gelen sanayi ülkelerinden altısının liderleri Trump’ı İklim Anlaşması’nın önemine ikna etmeye çalışmışlardı ama yeterince ikna edici olamadıkları ortaya çıktı.

 

ABD Başkanı Donald Trump, yaptığı açıklamadaBugün itibariyle ABD olarak, üzerimizde acımasız finansal ve ekonomik yük yaratan ve herhangi bir bağlayıcılığı olmayan Paris İklim Sözleşmesi’nin tüm uygulamalarını sonlandırıyoruz. Mevcut anlaşmanın şartlarını yerine getirmek, ABD için çok pahalıya mal olacak, “daha adil bir Paris Anlaşması” için çalışacağız.” dedi

ABD vatandaşlarının refahını öncelemeyen bir anlaşmada yer alamayacaklarını belirten Trump, sözleşmenin başka devletlere fayda sağlamak için ABD’yi dezavantajlı konuma ittiğini savundu.

Anlaşmanın imzacısı Çin ve Hindistan gibi devletlerin, hatta Avrupa Birliği’nin bile karbon salınımlarına devam ettiğini söyleyen Trump, ABD’nin çok ağır şartlara maruz kaldığının altını çizdi.

ABD Başkanı ayrıca Demokrat Parti ile masaya oturacağını ve Paris Anlaşması’ndan daha iyi bir seçenek için çalışacaklarını söyledi.

Kısaca Paris İklim Anlaşması Nedir?

İklim değişikliğini kontrol altına alma ve küresel ısınmayı önleme amacıyla Paris’te 2015 yılında varılan mutabakatı 197 taraf ülkeden 147’si imzalamıştı. Anlaşma ile atmosferdeki sera etkisiyle ısınmanın sanayi öncesi çağa kıyasla +2 derecenin altında tutulması konusunda uzlaşılmıştı.

Sözleşmenin sürpriz katılımcısı, o güne kadar benzer anlaşmaları imzalamaktan kaçınan ve dünyanın en büyük karbon salınımı yapan ülkesi Çin olmuştu.

Anlaşmada imzası olan ülkeler, küresel sera gazı emisyonunu düşürmeyi hedefliyor. Bu adım, fosil yakıtların yanması sonucu oluşan karbon dioksit gazının da azaltılması anlamına geliyor.

COP21 Paris İklim Müzakerelerini takip ettiğim ilk yazımda “Kyoto Protokolü 1997’de COP3’te imzalandı. Kyoto Protokolü Sera gazı emisyonlarının %5 azaltılmasını hedefliyordu. Ancak ABD Senatosu imzalamadığı için 2004’e kadar yürürlüğe giremedi ve sonrasında da uygulanamadı. Kyoto’daki hayal kırıklığı, 2009 Kopenhag’daki COP15’te de devam etti. Bu yüzden COP21, iklim değişikliğiyle mücadele için son şans olarak görülüyor” diye yazmıştım.

Trump’ın kararına tepkiler

İklim değişikliğine olumsuz en çok etkide bulunan imzacılardan Çin ve AB’nin Trump’ın açıklaması üzerine ortak bir bildiri yayınlaması bekleniyor.

ABD eski Başkanı ve Paris Anlaşması’nı imzalayan Barack Obama, “Amerikan liderliğinin olmadığı, hatta mevcut yönetimin geleceği reddeden bir avuç ulusa katıldığı bir ortamda, eyaletlerimizin, şehirlerimizin ve şirketlerimizin gelecek nesilleri ve elimizdeki tek gezegeni korumak için öne atılıp ellerinden geleni yapacaklarına güvenim tam” şeklinde bir yazılı açıklamada bulundu.

Süreç 2019’dan Önce Başlayamaz

BBC Washington muhabiri Anthony Zurcher, anlaşmadan çekilme kararının kolay uygulanamayacağını yazmış. Zurcher, Trump’ın anlaşmadan imza çekme kararını tebliğ etse de, resmi sürecin bir sene sürdüğünü ve 2019 yılı Kasım ayına kadar çekilmenin gerçekleşmeyeceğini iddia ediyor.

Bundan Sonra Ne Olacak?

Almanya’nın Bonn’dan yayın yapan medya kuruluşu Deutsche Welle’nin (DW) haberine göre Trump, ABD’nin anlaşmadan çıkma şartlarıyla ilgili henüz bir politika tercihinde bulunmadı. Başkan, yeni imzalanmış uluslararası anlaşmaların bekleme süresi olan üç buçuk yıl bekleyebilir.

Alternatif seçenek ise 1992 tarihli Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nden de çekilmek olabilir. Bu durumda ihbar tarihinden bir sene sonra ABD bu kurumdan ve işleyişinden tamamen ayrılmış olacak.

Gelişmeler gösteriyor ki; Kasım 2017’de yapılacak olan ve bizim de Türkiye’den bir ekiple katılmayı planladığımız COP23Bonn görüşmeleri, oldukça sert geçecek.

Umarız olmaz ama, Dünya'nın karbon salınımında ilk sıralarda olan ABD’nin anlaşmadan tamamen çekilmesiyle COP21 Paris Anlaşması, bir hayal kırıklığına dönüşebilir.

 

Süleyman ÇETİN – Çevre Mühendisi (suleymancetin@engineer.com)

İKLİM ZİRVESİNDEN KISA KISA


Fas’ın eski başkenti Marakeş’te yapılan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) kapsamında 22. Taraflar Konferansı (COP22) esnasında kaleme

Süleyman Çetin

aldığımız “İklim Değişikliği Zirvesi (COP 22) ve Gençler” ile Konferansta özet olarak konuşulanları ele alan “Fas İklim Zirvesi’nde ‘Paris İklim Anlaşması Rüzgârı’ Esti” başlıklı makalelerimizi yayınlamıştık.

“İklim Zirvesi” demeyi daha uygun buluyorum zira Taraflar Konferansı (UNFCCC- COP 22), Kyoto Protokolü Taraflar Toplantısı (CMP 12), Paris Anlaşması Taraflar Toplantısı (CMA 1) ile Gençlik Konferansı (COY12) gibi bir dizi diğer programlar da bu zirve esnasında yapılıyor. Birçok oturum, toplantı, seminer, ikili görüşme ve sanatsal faaliyet de gerçekleştirildi. Yenilenebilir enerji projelerinin sergilendiği fuar büyük ilgi gördü. Bu defa konferans esnasında gözümüze takılan ve bildiklerimizden bir demet sunmaya çalışacağım;

* Türkiye BM Çölleşmeyle Mücadele 12. Taraflar Konferansı (AnkaraCOP12)’na ev sahipliliğinin ardından burada da çölleşme ve Arazi Tahribatının Dengelenmesi (LDN) konusunda yine damgasını vurdu. Orman ve Su İşleri Bakanlığına teşekkürler.

* Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı termik santral ve yenilenebilir enerji kaynakları hakkında, Hazine Müsteşarlığı Yeşil İklim Fonu- GCF için, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Ulusal Katkı Beyanında, Bilim Teknoloji ve Sanayi Bakanlığında İklim Teknoloji Ağı ve Merkezi- CTCN hakkında çalışmalarını yürütüyor.

* İsrail Devletinin Filistin’e karşı tutumlarından dolayı İsrail temsilcilerinin katılımı Fas’ta protestolara sebep oldu. 

* Kyoto Protokolü’nün yerini alan ve 2020 sonrasını kapsayan “Paris Anlaşması” sadece gelişmiş ülkelerin değil, 196 ülkenin de yer aldığı evrensel bir iklim rejimi meydana getirilmesi hedeflenen anlaşma sayesinde; yukarıdan dayatılmış bir azaltım hedefinin değil, ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklarla kendi kapasitelerine göre belirledikleri planlara göre hareket edebilmesini sağlayacaktır. Ülkelerin kendi belirledikleri ulusal katkı beyanlarıyla (INDC) iklim değişikliğiyle mücadeleye katıldıkları bir anlaşma oluşturulmuştur. Bu bağlamda Türkiye Niyet Edilen Ulusal Katkı Raporu ( INDC ) bildirimi yapmıştır.

* İklim Zirvesine 8 bin sivil toplum kuruluşu temsilcisi olmak üzere 195 ülkeden 30 bin kişi katılıyor. Türkiye kendi Sivil toplumunu ve kurumsal kapasitesini bu yönde geliştirmeye devam etmelidir.

* İklim değişikliği Zirvesi katılımcılar ve delegeler iki cenahta özetlenebilir; İklim değişikliği Çerçeve Sözleşmesi tarafı ve Paris İklim Anlaşması tarafı… Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine atıfta bulunanlar da

iklim-1

İklim Zirvelerinin İki Cenahı; Sözleşmeciler ve Paris Anlaşmacılar

* Küresel İklim Eylemini kimsenin durduramayacağı üzerinde çok duruldu ve buradan maksat yeni Amerikan Başkanı dâhil kimse durduramaz denilmek isteniyor. Hatta Bu cümle Marakeş Ortaklığı belgesinin ilk cümlesi olarak geçti.

* Bu İkim Değişikliği Zirvesinden ne götüreceğiz sorusuna COP22 Başkanı Şu şekilde özetledi; Finansal açıdan önümüzü gösterecek bir ‘Fas Yol Haritası’, ‘Marakeş Ortaklığı’ ve Afrika İklim Değişikliği sorunlarına el atan bir ‘Bildiri’. Bildiride küresel ısınmanın önüne geçmek için ülke yönetimlerinin, bilim ve iş dünyasının büyük katkı sağlaması gerektiği belirtildi ve bütün alanlarda küresel çalışmalara yer verilmesi gerektiği kaydedildi. Ayrıca 2020 yılına kadar gelişmiş ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadele için gelişmekte olan ülkelere verilmek üzere 100 milyar dolarlık uluslararası Yeşil İklim Fonu oluşturulacağı da bildiride yer aldı. Karbon Piyasasının altını çizenleri de unutmamak gerekir.

* Türkiye gelişmiş ve gelişmekte olan ülke kavramı üzerinde durarak teknoloji transferi ve iklim finansmanı üzerinde çalışıyor. COP22’de Türkiye’nin iklim finansmanına erişim talebine dair bir karar çıkmadı. İstişareler COP23’e kadar devam edecek.

* İklim Zirvesinde Afrika’nın sorunlarına değinilmesi planlanırken daha çok Akdeniz Ülkelerinin rüzgârı esti. Konferansın Yüksek Düzeyli Toplantısında bu yöndeki gündem “Afrika 3S Girişimi” idi. Türkiye’den tam destek aldı. Fakat Akdeniz Rüzgar derken bu konuda Fransızların bölgedeki ekonomik hâkimiyetini de unutmamak gerekir.

* Paris İklim Anlaşması, iklim değişikliğine uyum (adaptasyon) ve iklim değişikliği etkilerini azaltım (mitigasyon) konularına atıf yaparken göze çarpan noktalardan biri de ilk kez “Topak Ana” kavramının yer alıyor olmasıydı. Buradan hareketle, önümüzdeki dönemde özellikle arazi tahribatı, toprak karbonu, arazi mülkiyeti ve hakları gibi konulara daha fazla önem verileceğini söyleyebiliriz.

* Fas’lı çizer arkadaşım Ali Ghamir ve uluslararası çapta çizen birçok karikatürist karikatürleriyle “İklim Değişikliği” konusuna dikkat çektiler. Bana duvarlarında isim yazma fırsatı verdikleri içinde teşekkür ederim. Bu çalışmadan dolayı kendisini tebrik ediyorum. Daha Yeşil Bir Dünya Gençlik Platformu olarak bizde böyle bir çalışma hazırlıyoruz.

iklim-2

* Bu arada Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un son zirvesiydi (2007-2016) ve Paris İklim Değişikliği anlaşmasıyla hanesine bir yıldız atmış oldu. Zirvedeki konuşmasında özet olarak “iklim eylemi küresel ve acil öncelik olmalıdır” dedi.

* Rio sözleşmelerinden olan Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin 2018’deki 14’üncü Taraflar Konferansı’na Türkiye ev sahipliği için aday oldu. Büyük bir ihtimal İstanbul’da COP14 gerçekleşecek.

* İklim Zirvesi’nin bundan sonraki durakları; Fiji Adaları (COP23- 2017), Polonya (COP24- 2018), Karayipler (COP25- 2019) olarak bildirilirken; Türkiye COP26’ya aday olduğunu dile getirelim. Türkiye’deki İklim Zirvesine hazırlık amacıyla biz Daha Yeşil Bir dünya İçin Gençlik Platformu olarak takipte olacağız ve çalışmalarımızı sürdüreceğiz. BM Biyoçeşitlilik Konferansı da yine yakında Türkiye’de yapılacak ve Gençlik Platformu uzmanlık seviyesinde olmasa da onu da takip ediyor.


iklim-3






Bazı Önemli Belgeler İçin Bağlantılar;

1) Marakeş Eylem Planı;

http://unfccc.int/files/meetings/marrakech_nov_2016/application/pdf/marrakech_action_proclamation.pdf

2) Marakeş Ortaklığı;

http://unfccc.int/files/paris_agreement/application/pdf/marrakech_partnership_for_global_climate_action.pdf

3) Gençlik Konferansı (COY12); http://newsroom.unfccc.int/unfccc-newsroom/conference-of-youth-12/

4) Gelecek İklim Zirvesi Yer Ve Tarihleri; http://unfccc.int/files/meetings/marrakech_nov_2016/application/pdf/auv_cp22_i2g_dates_and_venues_for_future_sessions.pdf

.

Süleyman ÇETİN – Çevre Mühendisi (suleymancetin@engineer.com)

İKLİM ZİRVESİNDE PARİS İKLİM ANLAŞMASI RÜZGARI

 


Süleyman ÇETİN

7 Kasım 2016 tarihinde Fas’ın eski başkenti Marakeş’te başlayan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 22. Taraflar Konferansı (COP22), 18 Kasım 2016 Cuma günü son buldu. Bu yazımızda COP22’yi yakından takip eden biz gençleri ilgilendiren konuları ve COP22 özetini istifadenize sunmaya çalışacağım.

Peki, Taraflar Konferansında (COP22’de) hangi konular konuşuldu?

COP22 öncesi, Paris İklim Zirvesi’nde (COP21) 100 ülke Paris Anlaşmasını imzalamıştı. Anlaşmanın küresel ısınmayı +2 derecede tutma hedefinden daha ileri bir hedef belirlemesi ve ulusal katkıların iyileştirilmesi konuları, en çok tartışılan konular arasında.

Yazılarımı takip edenlerin bildiği üzere COP21, Anlaşma metnini ortaya koyarak görevini yerine getirmişti. COP22’de ise bu anlaşmanın uygulama altyapısını konuşuldu. Paris’teki gibi üst düzey katılım beklenmiyordu tabi ki. Lakin konferansta uygulamaya ilişkin kararların alınması bekleniyordu ve Marakeş’te bu öncelik izlendi.

Müzakerelerde genel olarak; “anlaşmaya tüm ülkelerin dâhil edilmesi”, “finansman”, “iklim taahhütlerinin formatı ve içeriği”, “ulusal katkıların izlenmesi ve değerlendirmesi” ile “kayıp ve zarar için eylemler” başlıkları konuşuldu.

Zirvenin resmi açılış gününde COP22/CMP12 açılış oturumu, Bilimsel ve Teknolojik Danışma Yardımcı Organı Açılış Oturumu ve Yürütme Yardımcı Organı/Paris Anlaşması Geçici Çalışma Grubu Açılış Oturumları yapıldı.

COP22’nin açılışında Fas’ın Dışişleri Bakanı ve aynı zamanda COP’un yeni başkanı Salaheddine Mezouar, iklim değişikliği ile mücadelede küresel çabalara katkıda bulunmaktan ve Afrika’nın bu mücadeleye bağlılığının bir göstergesi olarak konferansa ev sahipliği yapmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu vurguladı. Ayrıca, Afrika’nın direncini ve gücünü arttırmak için kendi kaderini kendisi yazması arzusunda olduğunu sözlerine ekledi.
fas-2

COP22 Marakeş’te açılış oturumunun ardından gündeme ilişkin öneriler alındı. Türkiye İklim Değişikliği Başmüzakerecisi Prof.Dr. Mehmet Emin BİRPINAR da oturumda söz aldı. BİRPINAR, COP21’de alınan kararlara da atıf yaparak, Türkiye’nin iklim finansmanına erişimine ilişkin net bir COP kararı alınması beklentisini dile getirdi. Zira Türkiye, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke kavramı üzerinde durarak teknoloji transferi ve iklim finansmanı üzerinde çalışıyor.

İklim Zirvesinin 2. gününde;

COP21/CMP11 Başkanı Ségolène Royal; “İklim değişikliği ile mücadele için bir an önce çözüm yollarını hayata geçirmeliyiz.” dedi.

Fas Dışişleri Bakanı ve COP22/CMP12 Başkanı Salaheddine Mezouar; “İnsanlığa karşı sorumluluğumuz gereği, savunmasız ülkelere yardımcı olmak adına iklim değişikliği ile mücadelede yaptığımız anlaşmalar bir an önce hayata geçirilmelidir.” dedi.

UNFCCC Genel Sekreteri Patricia Espinosa; “Anlaşmaların yürürlüğe bir an önce girmesi ve somut adımlar atılması konusunda büyük çaba sarf etmeliyiz.” dedi.

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) Başkanı Hoesung Lee; “IPCC bilim camiası, delegeler gönderilmesi için hazırdır.” dedi.

İklim Zirvesinde; ‘Gençlerin ve Gelecek Nesillerin Günü’

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) kapsamında 22. Taraflar Konferansı’nın (COP22) 3. Gün Sözleşme ve Protokol Oturumları devam ederken yan oturumlarda “Düşük Karbonlu Bir Geleceğe Doğru”,  “Çiftçilerin Günü”,  “Bugünün Emisyonları Yarınki Isınmanın Sorumlusu” ve “Gençlerin ve Gelecek Nesillerin Günü” konulu oturumlar düzenlendi. “Gençlerin ve Gelecek Nesillerin Günü” başlıklı oturumda ise gençlerin Paris Anlaşması’nın uygulanmasındaki rolü konuşuldu. Organizasyon YOUNGO ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi sekretaryası tarafından ortaklaşa düzenlendi. Programın detaylarına şu linkten ulaşılabilir: https://www.connect4climate.org/event/young-and-future-generations-day

Paris Anlaşmasının uygulanmasına ilişkin düzenlemeler, uzun dönemli finansman konuları, uyum bildirimlerine dair bilgilendirme (ulusal katkıların bir parçası da olacak şekilde) ve finansman komitesi çalışmaları konuşulurken, Türkiye İklim Değişikliği Başmüzakerecisi Prof. Dr. Mehmet Emin BİRPINAR, COP22’de verdiği röportajda; “Ülkemiz için iklim değişikliği tehdit değil fırsattır” dedi.

fas-3

Ayrıca, zirvenin yoğun temposu bir yana, konferansta hat sanatı da unutulmadı. Türkiye Yan Etkinlik Salonunda gerçekleşen Türk Hat Sanatı (kaligrafi) Sergisi, COP22’deki katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü.

Toplantının 5. gününde, gruplar arasında görüşmeler devam etti. Paris Anlaşmasına yönelik Paris Anlaşması Geçici Çalışma Grubu (APA), Uygulama Yardımcı Organı ile Bilimsel ve Teknolojik Danışma Organı kontakları görüşmeler gerçekleştirdi. Toplantılarda, komitenin kararlarının uygulanmasına yönelik etkili olacak operasyonel durumlar, kaynaklar, eylem ve destekleme yapıları üzerinde duruldu.

İsviçre, Avrupa Birliği, Kosta Rika, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Moğolistan, Arjantin, Kanada ve Maldivler, ikinci haftada da Paris Anlaşmasının “kural kitabı” üzerinde çalışmaya devam edilmesi çağrısında bulundu.

İklim Zirvesinin İkinci Haftası

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) kapsamında 22. Taraflar Konferansı (COP22) ikinci haftası da yine dolu dolu geçti. İlk gün gruplar arasındaki görüşmeler devam etti ve Paris Anlaşması Geçici Çalışma Grubu (APA) ve Kyoto Protokolü Taraflar Toplantısı oturumları (CMP) gerçekleştirildi.

Yapılan görüşmelerde toplumsal cinsiyet ve iklim değişikliği, finansman ve yönetim konuları ile kapasite geliştirme üzerine fikirler belirtildi. Tayland, 2020 eylem planı için destek ve acil eylem çağrısında bulundu ve gelişmekte olan bir ülke olarak finansal kaynaklarla ilgili endişelerini dile getirdi. Avustralya, yeni yatırımlar için özel sektör ile işbirliğinin önemini vurguladı. Kadın ve toplumsal cinsiyete yönelik konular ele alındı; karbon ofseti ve piyasa yaklaşımları tartışıldı.

Sekizinci gün üst düzey görüşmeler ile devam etti. Ülkelerin delegasyonu ve başkanları gün boyu devam eden üst düzey toplantılarda konuşmalarını yaptı.

Fas Kralı 6. Muhammed, COP22 toplantısını Paris Anlaşmasının uygulanmasına yönelik bir dönüm noktası olarak değerlendirdi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, politik liderliğin ve çok taraflı çözümlerin önemini vurguladı, Fransa Başkanı François Hollande, Paris Anlaşmasını “geri dönüşü olmayan” bir anlaşma olarak tanımladı.

İklim Zirvesi Dokuzuncu gününde, Çölleşme ile Mücadele, İklim Değişikliği Risk Değerlendirme Yaklaşımları, Düşük Karbon Geçişi vb. yan etkinliklerle devam etti.

COP22’ye katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, COP22 Zirvesi için hazırlanan Türkiye Delegasyon Ofisi’ni açtı. Açılış törenine Türkiye’nin Rabat Büyükelçisi Ethem Barkan Öz, AK Parti Bursa Milletvekili Muhammet Müfit Aydın, CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, Türkiye İklim Değişikliği Başmüzakerecisi Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar ile COP22’de görev alan Türk heyeti katılım sağladı.

İklim Zirvesi onuncu gününün sabah oturumunda, destek ve hedefleri artırma üzerine tartışmalar yapıldı. Öğlen oturumunda ise, üst düzeyde Bakanlar arası görüşmeler gerçekleşti. 17 Kasımda Bakan Mehmet Özhaseki, 195 Ülkenin Temsilcisine Hitap Etti. Suriye’de ve Akdeniz’de yaşanan insanlık dramına değinerek, Avrupa’nın bu duruma duyarsız kalmasını eleştirdi. Özhaseki, Türkiye’nin Yeşil İklim Fonu gibi uluslararası finansman araçlarından ve teknoloji desteklerinden yararlanma talebini yineledi. Paris Anlaşması’nın kabulünün büyük bir başarı olduğunu da ekledi.

fas-4


Son Gün ve Sonuç

COP 22 Marakeş çağrısı; iklim değişikliği ile mücadelede dönüş olmayacak şekilde momentumun sağlandığını resmi olarak teyit etti. Ana oturumda okunan metin, hükümetleri ve üst düzey politikacıları, iklim hedeflerini 2030 BM hedefleri ile ilişkilendirerek aktif bir mücadeleye davet etti. Yeni Amerikan Başkanı dahil, Küresel İklim Eylemini kimsenin durduramayacağı üzerinde çok duruldu.

Diğer yandan katılımcılar ve delegeler, iki cenahta özetlenebilir; İklim değişikliği Çerçeve Sözleşmesi tarafı ve Paris İklim Anlaşması tarafı…

Özetle bu İkim Değişikliği Zirvesinde, finansal açıdan Fas Yol Haritası, Marakeş Ortaklığı ve Afrika İklim Değişikliği sorunlarına el atan bir bildiri üzerinde duruldu.

Bir sonraki yazımızda İklim zirvesinden kısa kısa bilgiler aktarmaya çalışacağız.

.

Süleyman ÇETİN – Çevre Mühendisi (suleymancetin@engineer.com)

BM İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ TARAFLAR KONFERANSI (COP 22) VE GENÇLER

 

Süleyman ÇETİN

Dünyanın geleceğini belirleyecek olan BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı (COP22), ev sahibi Fas’ın eski başkenti Marakeş’te pazartesi günü başladı. 18 Kasım 2016’ya kadar devam edecek COP22 konferansında 195 ülkeden temsilciler yer alıyor. Söz konusu ülke temsilcilerinin Paris İklim Anlaşması’nın yürürlüğe girmesinden sonra anlaşmanın pratik olarak hayata nasıl geçirileceği üzerinde çalışılan Konferans, biz çevre mühendislerine ileride nasıl sistemler tasarlamamız gerektiğini göstereceği için önemlidir.

Paris İklim Anlaşması, Nisan 2016’da 175 ülkenin katılımıyla bir seferde imzalanan tarihteki en yüksek katılımlı uluslararası antlaşma oldu ve 4 Kasım 2016 tarihi itibariyle yürürlüğe girdi. İklim Değişikliği Konferansının (UNFCCC -COP22-Fas) bu seneki ana teması; “Eylem Zamanı – Action Time” olarak belirlendi. Diğer yandan İklim Değişikliği Konferansının Afrika’da yapılmasıyla, Çölleşme ve Kuraklık sorunlarıyla en fazla karşı karşıya kalan Afrika ülkelerinin sorunlarına el atılma arzusu öne çıkıyor. “Afrika 3S Girişiminin”* bu yüzden önemli olduğu vurgulanıyor.

cop22Marakeş İklim Değişikliği Konferansında; Paris Antlaşması’nın yerine getirilmesi sürecinin hızlandırılması amacıyla anlaşmanın yürütülmesine ilişkin teknik ayrıntılar ele alınacak. Konferansta ayrıca, gelişmiş ülkelerin yılda 100 milyar dolar sermaye desteği sağlama yönündeki taahhütlerinin yerine getirilmesine yönelik yol haritası da belirlenecek. Ülke delegelerinin iklim değişikliğiyle mücadele konusunda ülkelerinin irade ve kararlılığını göstermeleri bekleniyor. İklim değişikliğiyle mücadele konusunda halen sermaye ve teknoloji gibi eşikler bulunuyor.

Çölleşmeyle Mücadele Taraflar Konferansında savunduğumuz gibi gençlerin sahada olması ve konuları takip etmeleri, bu anlaşmaların sürdürülebilirliği açısından çok önemlidir. Bu nedenle de Gençlik Konferansı (COY12), bizim için önemlidir. Gençler COY12’de çevre konularında müzakerelere hazırlanıyor. Fakat Türkiye gençleri, henüz sahada yoklar. Daha Yeşil bir Dünya İçin Gençlik Platformu, işte bu konuda öne çıkıyor ve önümüzdeki dönemde gerçekleştireceği çalışmalarla daha da öne çıkacak. Türkiye’nin geçen sene ev sahipliğini yaptığı Çölleşme Konferansı COP12 sonrası temsilci Sivil Toplum Örgütlerinin katılımı ile kurulan Daha Yeşil Bir Dünya İçin Gençlik Platformu, Marakeş’i yakından takip ediyor.


coy12


COP22 ve COY12’nin Marakeş’teki çalışmaları, konferansların resmi web sitesinden takip edilebilmekte (http://www.iisd.ca/climate/cop22/). COY resmi twitter hesabı ise şöyle: https://twitter.com/COY12_marrakesh

Ayrıca Daha Yeşil bir Dünya Gençlik Platformunun geçmiş çalışmalarına ve benim bu konudaki makalelerime www.iklimokulu.com iklim politikaları kategorisinden okuyabilirsiniz.

Farklı bir not; Birleşmiş Milletlerce Eylül 2016’da iklim değişikliği elçisi seçilen DiCaprio iki yıl boyunca gezegenimizi karış karış gezerek iklim değişikliği sorunlarını ve bu sorunlara bulunabilecek muhtemel çözümleri araştıracak. Bu anlamda etkileyici bir belgesel de çekti; “Tufandan Önce”.



.

Süleyman ÇETİN

Çevre Mühendisi