Ad

net sıfır etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
net sıfır etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

İklim İnkarcılığı Nedir? 6 Maddede En Yaygın Tezler ve Bilimsel Yanıtlar

Sevgili dostlar,

İklim değişikliği, çağımızın en büyük küresel sınavlarından biri olmasına rağmen, bu gerçeği reddeden veya küçümseyen söylemler hâlâ etkili olmaya devam ediyor. Bilim dünyasında güçlü bir uzlaşı bulunmasına karşın, "iklim inkarcılığı" adı verilen bu yaklaşım, yalnızca bilimsel verilerin inkârı değil; aynı zamanda küresel iklim eylemlerini geciktiren, kamuoyunu yanıltan ideolojik ve politik bir duruş olarak öne çıkıyor.

İklim inkarcılığı ile bilimsel şüpheciliğin karıştırılmaması gerekir. Şüphecilik, bilimin ilerlemesinin temel taşlarından biridir; hipotezlerin titizlikle sınanmasını sağlar. Ancak iklim inkarcılığı, bilimi sorgulamak değil, bilimsel gerçekleri itibarsızlaştırmak amacı taşır.

BİLİMSEL UZLAŞI VE İNKARCI TEZLERİN ZAAFİYETİ

Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporları ve binlerce bilimsel çalışma, küresel iklimin insan faaliyetleri nedeniyle değiştiğini açıkça göstermektedir. 1990’dan bu yana IPCC raporları, insan etkisini önce "muhtemel", ardından "çok büyük olasılıkla" ve nihayet "son derece muhtemel" olarak nitelendirmiştir. Bugün gelinen noktada, insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının iklim değişikliğinin temel sebebi olduğu bilim dünyasında neredeyse oybirliğiyle kabul edilmektedir.

Bu uzlaşı, iklim inkarcılarının iddialarını çürütmektedir. Bilimsel literatürün hızlı büyümesi ve insan etkisinin net bir şekilde kanıtlanması, iklim değişikliğinin doğal döngülerin bir parçası olduğu tezlerini geçersiz kılmaktadır.

İNSAN FAALİYETLERİNİN İZLERİ

İnsan etkinliklerinin etkileri yalnızca teorik düzeyde değil, somut gözlemlerle de ortaya konmaktadır. Kuşların göç yollarının değişmesi, okyanus asitlenmesi, ormansızlaşmanın biyolojik çeşitliliği tehdit etmesi gibi örnekler, insanın gezegen üzerindeki etkisinin açık göstergeleridir. Sanayi Devrimi’nden bu yana hızla artan karbondioksit salımları, doğal iklim döngülerinin ötesinde bir ısınmayı tetiklemektedir.

Bu veriler, iklim değişikliğini küçümseyen veya insan etkisini yok sayan argümanlara güçlü ve gözlemlenebilir karşılıklar sunmaktadır.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ÖNCELİK SIRALAMASINDAKİ YERİ

Bununla birlikte, yaşadığımız dünyada iklim değişikliği her zaman birinci öncelik olmamaktadır. Birçok ülke için savaş, açlık, soykırımlar ve ekonomik krizler, iklim değişikliğinin önünde yer alıyor. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde de iklim değişikliği önemli bir sorun olarak görülmekle birlikte, halkın günlük yaşamında daha acil sosyal ve ekonomik meseleler öne çıkmaktadır.

Bu durum, iklim değişikliğini bir "lüks sorun" olarak görme eğilimini doğurmakta, bazı kesimlerin önceliği daha somut, daha kısa vadeli krizlere vermesine yol açmaktadır. Bu açıdan bakıldığında, iklim inkarcılığı olmasa bile iklim değişikliğine yönelik mesafeli tutumların ardında sosyo-ekonomik gerçekliklerin bulunduğunu da kabul etmek gerekir.

GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER VE İKLİM POLİTİKALARI

Öte yandan, küresel iklim zirvelerinde alınan bazı kararlar, gelişmekte olan ülkeler için önemli engeller oluşturmaktadır. Karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik hedefler, tarihsel sorumluluğun daha az olduğu bu ülkeler için ekonomik büyüme ve kalkınma hedeflerini zorlaştırabilmektedir.

Gelişmiş ülkeler yüzyıllarca süren sanayi faaliyetleriyle bugünkü emisyon birikiminin temel sorumlusu olurken, gelişmekte olan ülkeler bu yükün azaltılması için aynı derecede sorumluluk altına sokulmaktadır. Bu da iklim politikalarının adaletli olup olmadığı konusunda meşru tartışmalara zemin hazırlamaktadır.

İşte bu nedenle bazı iklim inkarcıları, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, iklim politikalarına yönelik eleştirilerinde belirli bir haklılık payı taşımaktadır. Bu politikaların bazen ekonomik gelişimi yavaşlatıcı, istihdamı sınırlandırıcı etkiler doğurduğu da göz ardı edilmemelidir.

METAN GAZI TARTIŞMALARI VE YAPAY ET ELEŞTİRİSİ

İklim değişikliği tartışmaları yapılırken, metan gazı salımı üzerine yoğunlaşan bazı söylemlerin de dikkatli değerlendirilmesi gerekir. Son yıllarda, özellikle Bill Gates gibi isimler, sığırların metan gazı salımının küresel ısınmadaki etkisini öne çıkararak yapay ete yatırım yapmıştır. Ancak bu söylemler, tamamen ticari hedeflerle şekillendirilmiştir.

Gerçek şu ki; araçların, klimaların, bilgisayarların ve sanayinin tükettiği enerji miktarı, küresel ısınmaya sığırların metan salımından çok daha fazla etki etmektedir. Enerji tüketimi kaynaklı karbon salımları, küresel ısınmanın başlıca nedenleri arasındadır. Bu nedenle, enerji yoğun sektörlerdeki tüketimi azaltmak, bireysel karbon ayak izini küçültmek ve özellikle motorlu taşıt kullanımını sınırlandırmak, iklim açısından çok daha olumlu sonuçlar doğurur.

Sığır eti tüketimini azaltmak elbette çevresel etkileri sınırlamada bir adım olabilir; ancak iklim değişikliği ile mücadelede etkili olmak için esas dikkat edilmesi gereken enerji kullanım alışkanlıklarıdır.

İNKARCI SÖYLEMLERİN RETORİĞİ VE TAKTİKLERİ

İklim inkarcılarının sıkça başvurduğu yöntemlerden biri, doğal döngülere atıfta bulunmak veya bilimsel verilerin kesin olmadığını iddia etmektir. Ancak bu iddialar, bilimin ilerleyen doğası ve bulguların tutarlılığı karşısında anlamını yitirmektedir.

İnkâr söyleminin ardında yalnızca bireysel inançlar değil, organize ve güçlü çıkar grupları da yer almaktadır. Fosil yakıt endüstrisi ve bağlı lobiler, iklim değişikliği bilincini zayıflatmak için sistematik bir çaba yürütmüştür. 1970’li yıllardan itibaren fosil yakıt şirketlerinin iklim değişikliği konusunda bilgi sahibi olduğu, ancak bu bilgiyi kamuoyundan sakladığı belgelerle ortaya konmuştur.

İklim inkarcılığı yalnızca bilimsel bir tartışmayı değil; aynı zamanda ekonomik ve politik çıkarların kamuoyunu yönlendirmek için kullanılan bir araçtır.

KAMUOYUNDAKİ ETKİLERİ VE POLİTİKA ENGELLERİ

İklim değişikliğine yönelik dezenformasyon, kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesine, kutuplaşmasına ve eylemsizlik ortamının güçlenmesine neden olmaktadır. Yanlış algılar, iklim yasalarının ertelenmesine ve gecikmesine yol açmakta, acil adımların atılmasını engellemektedir.

Bu ortamda, iklim inkarcılığı sadece bireysel bir tutum değil, politik süreçleri doğrudan etkileyen bir güç haline gelmiştir.

İKLİM İNKARCILIĞINA KARŞI GÜVENİLİR BİLGİ VE FARKINDALIK

Bu tablo karşısında yapılması gereken, eleştirel düşünme yetkinliğini artırmak ve güvenilir bilgi kaynaklarına yönelmektir. Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), TÜBİTAK MAM gibi kuruluşların raporları, sağlam bilimsel veriye dayalı bilgilere ulaşmak için başlıca referanslardır.

Bireylerin doğru bilgiye ulaşmaları kadar, bilgi kirliliğini üreten kaynakların ve stratejilerin tanınması da büyük önem taşımaktadır.

SONUÇ: BİLİMİ SAVUNMAK, ADALETİ GÖZETMEK

Sevgili dostlar,

İklim inkarcılığı, bilimsel bir tartışmadan öte, gezegenimizin geleceğini ilgilendiren ciddi bir tehdittir. Ancak bu mesele yalnızca bilimsel gerçeklerin değil; sosyal adaletin, kalkınmanın ve ekonomik eşitliğin de bir parçasıdır.

Bilimsel gerçekleri savunmak, yalnızca akademik bir görev değil; tüm insanlık için bir sorumluluktur. Ancak bunu yaparken, iklim politikalarının adil uygulanıp uygulanmadığını da sorgulamak, gelişmekte olan ülkelerin haklı kaygılarına kulak vermek gerekir.

Bu yazımda İklim İnkarcıları Ne Savunuyor? 7 Maddede İklim İnkarcılığını anlatmaya çalıştım. İklim Okulu olarak, bilgiye dayalı mücadeleye katkı sunmaya, yanlış bilginin önüne geçmeye ve ortak geleceğimiz için doğru adımları birlikte atmaya devam edeceğiz.

Süleyman ÇETİN
Çevre Yüksek Mühendisi | İklim Okulu Kurucusu


Kaynaklar
https://perspektif.eu/2024/04/02/iklim-inkarcilari-iklim-degisikligi-aslinda-bir-komplo-mu/
https://skepticalscience.com/docs/ConspiracyTheoryHandbook_Turkish.pdf
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1172779
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/3757796
https://climatepromise.undp.org/news-and-stories/what-are-climate-misinformation-and-disinformation-and-how-can-we-tackle-them
https://researchguides.worldbankimflib.org/climate-economics-and-finance/organizations
https://nek.istanbul.edu.tr/ekos/TEZ/47566.pdf
https://www.undp.org/tr/turkiye/news/iklim-degisikligi-yayginlasiyor-hizlaniyor-ve-siddetleniyor-ipcc
https://www.tskb.com.tr/blog/surdurulebilirlik/iklim-degisikligi-ile-ilgili-6-soru-6-yanit
https://www.environmental-auditing.org/blogs/climate-change-denial-data-driven-insights/
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1685903
https://education.cfr.org/learn/timeline/history-climate-action
https://yersizseyler.wordpress.com/2024/07/13/insanlarin-iklimi-darbeledigini-bilimciler-1970lerde-anlamisti-ama-iklim-inkarciligi-da-o-zamanlar-basladi-leah-aronowski-ile-gorusme/
https://www.greenpeace.org/usa/climate/exxons-climate-denial-history-a-timeline/
https://www.ucs.org/climate/accountability
https://teyit.org/dosya/dev-sirketler-kuresel-isinmayi-yillarca-nasil-sakladi
https://yesilgazete.org/cop28-160dan-fazla-iklim-inkarcisinin-zirveye-katildigi-ortaya-cikti/
https://drexel.edu/news/archive/2013/december/climate-change
https://en.wikipedia.org/wiki/ExxonMobil_climate_change_denial#:~:text=These%20organizations%20include%20the%20Cato,ties%20to%20fossil%20fuel%20companies.
https://www.exposedbycmd.org/2022/03/21/the-dirty-dozen-the-biggest-nonprofit-funders-of-climate-denial/
https://www.asanet.org/footnotes-article/structure-and-culture-climate-change-denial/
https://gc.copernicus.org/articles/8/81/2025/
https://www.iklimhaber.org/wp-content/uploads/2023/05/Iklim-Haber-Konda-Arastirma-2022.pdf
https://teyit.org/dosya/iklim-kanunu-neden-komplo-teorilerinin-odaginda
https://yesilgazete.org/iklim-inkarcilari-abd-kongresinin-neredeyse-dortte-birini-olusturuyor/
https://www.americanprogress.org/article/climate-deniers-of-the-118th-congress/
https://www.iklimhaber.org/iklim-dezenformasyonuna-karsi-bm-destekli-yeni-bir-girisim-baslatildi/
https://www.iklimin.org/wp-content/uploads/egitimler/seri_17.pdf
https://mam.tubitak.gov.tr/tr/calisma-alanlari/iklim-degisikligi-ve-surdurulebilirlik-arastirma-alanlari
https://www.medipol.edu.tr/akademik/arastirma-merkezleri/iklim-degisikligi-calismalari-uam
https://kutuphane.uskudar.edu.tr/tr/sayfa/113/konularina-gore-veri-tabanlari
https://infoguides.gmu.edu/ccpc/journals
https://cevresehiriklim.com.tr/?page_id=1589

Emisyon Hedefleri Rehberi: Net Sıfır, Karbon Nötr ve İklim Pozitif

Günümüzde şirketlerin ve kurumların "yeşile döndüğünü" duyuran açıklamalarına sıkça rastlıyoruz. Ancak bu iddiaların ardında yatan Net Sıfır, Karbon Nötr ve İklim Pozitif gibi terimler çoğu zaman kafa karışıklığına yol açıyor. Halk arasında bu kavramlar birbirinin yerine kullanılabilse de, aslında her birinin kendine özgü bir anlamı ve çevresel etkiye yönelik farklı bir taahhüt düzeyi var. Gelin, bu önemli ayrımları yakından inceleyelim.

Karbon Nötr Nedir?

Karbon nötrlük, atmosfere saldığınız karbon miktarını, eşdeğer miktarda karbonu atmosferden uzaklaştırarak veya başka bir yerde emisyonu engelleyerek dengelemek anlamına gelir. Bu genellikle, yenilenebilir enerji projelerine yatırım yapmak veya ağaçlandırma faaliyetlerini desteklemek gibi yöntemlerle elde edilen karbon kredileri (veya karbon denkleştirme) aracılığıyla yapılır. Buradaki önemli nokta, şirketlerin kendi emisyonlarını azaltmak zorunda olmamasıdır; mevcut emisyonlarını dengelemek yeterlidir. Bu, hızlı bir şekilde "karbon nötr" iddia etmek için popüler bir yol olsa da, temel sorunu kökünden çözmekten ziyade bir telafi mekanizmasıdır.

Net Sıfır Emisyon Nedir?

Net sıfır emisyon kavramı, karbon nötrlükten çok daha kapsamlı ve iddialıdır. Bir şirketin veya ülkenin net sıfır hedefine ulaşması demek, faaliyetlerinden kaynaklanan tüm sera gazı emisyonlarını (yalnızca karbonu değil) büyük ölçüde azaltması ve ardından geri kalan, kaçınılmaz emisyonları atmosferden aktif olarak uzaklaştırarak dengelemesidir. Bu, bilimsel hedeflerle uyumlu, uzun vadeli ve zorlu bir süreçtir. Net sıfır, sera gazı salımlarının olabildiğince düşürülmesi ve sadece minimal düzeyde kalan emisyonların giderilmesini gerektirir. Burada asıl amaç, emisyonları olabildiğince azaltmaktır, dengelemek ikinci plandadır ve yalnızca kaçınılmaz emisyonlar için geçerlidir.

İklim Pozitif Nedir?

İklim pozitif olmak, bahsettiğimiz diğer iki kavramın da ötesine geçmektir. Bu, bir şirketin veya faaliyetin atmosfere saldığı karbondioksitten daha fazlasını atmosferden uzaklaştırması anlamına gelir. Yani, sadece "daha az kötü" olmakla kalmayıp, aktif olarak gezegen için iyilik yapmaktır. İklim pozitif hedefler, genellikle karbon giderme teknolojilerine yatırım yapmayı, büyük ölçekli restorasyon projelerini desteklemeyi veya doğrudan hava yakalama gibi yenilikçi çözümleri benimsemeyi içerir. Bu, gerçek anlamda bir iklim liderliği ve gezegen için net bir pozitif etki oluşturma taahhüdüdür.

Sonuç: Daha Fazlasını Hedeflemeliyiz

Şirketlerin çevresel taahhütlerini değerlendirirken, sadece "yeşil" iddialara değil, bu iddiaların arkasındaki somut eylemlere bakmak büyük önem taşıyor. Tek başına denkleştirme, iklim liderliği anlamına gelmez. Gerçek çevresel fayda sağlamak için emisyonları önce kökünden azaltmak, ardından kaçınılmaz olanları dengelemek ve nihayetinde atmosfere pozitif bir katkıda bulunmak gerekiyor.

Artık sadece "nötr" olmayı hedeflemek yerine, İklim Pozitif bir gelecek için çabalamanın zamanı geldi.

Net Sıfır, Karbon Nötr ve İklim Pozitif kavramlarının ne anlama geldiği, aralarındaki farklar ve emisyon hedefleri konularında sizlerden gelen yoğun sorulara bu yazımızla cevap vermeyi amaçladık.