Ad

İklim Değişikliği İçin En Etkili Slogan ve Pankart Yazıları (Görselli)

İklim değişikliğiyle ilgili farkındalık oluşturmak isteyenler için etkili sloganlar ve dikkat çekici pankart önerileri arıyorsanız doğru yerdesiniz. Bu içerikte; çocuklara çevre sevgisi aşılayan eğlenceli cümlelerden, gençleri eyleme teşvik eden güçlü sözlere ve toplumu bilinçlendiren kamu spotu tarzı ifadelere kadar birçok örnek bulabilirsiniz. “İklim değişikliği ile ilgili pankart yazıları”, “çevre için afiş örnekleri” ya da “iklim sloganları kısa ve etkili” gibi aramalara yanıt olacak şekilde hazırlanmıştır.

Bu sloganlar; okul etkinliklerinde, çevre yürüyüşlerinde, sosyal medya paylaşımlarında, belediye projelerinde veya bilinçlendirme çalıştaylarında kullanılmak üzere tasarlandı. Her biri elde taşınan pankartlara uygun biçimde düşünülmüş ve görsellerle desteklenmiştir. İklim krizine karşı toplumsal farkındalığı artırmak, çocuklara doğa bilinci kazandırmak veya gençleri sürdürülebilir yaşamın bir parçası hâline getirmek için bu sıradışı ve yenilikçi içerikleri afiş, broşür, pano ya da dijital paylaşım materyali olarak rahatlıkla değerlendirebilirsiniz.

 
iklim değişikliği üzerine pankart yazıları / sloganları:

  1. Gelecek için şimdi harekete geç!

  2. İklimi değil sistemi değiştir!

  3. Doğa intikam değil denge ister.

  4. Bugün susarsan yarın kurursun!

  5. Gezegen B yok!

  6. Çocuklarımıza çöl bırakmayalım.

  7. Fosile değil, geleceğe yatırım yap!

  8. Karbon ayak izini sil!

  9. Dünya ısınıyor, sen hâlâ izliyor musun?

  10. Değiş, yoksa yok olacaksın!

  11. İklim susmaz, dikkat kesil!

  12. İklim adaleti şimdi!

  13. Geleceği tüketme!

  14. Yeşil bir dünya için el ele!

  15. Sıcaklık artıyor, zaman daralıyor.

  16. Sıfır atık, sonsuz yaşam!

  17. İklim değil, biz değişmeliyiz!

  18. Plastik değil, doğa kalsın!

  19. İklim için bir adım sen at!

  20. Susma, gezegenin sesi ol!



  21. Ağaç dik, nefes al!

  22. Buzullar eriyor, gerçek bu!

  23. Küresel ısınma = Küresel kriz!

  24. Çevreni sev, geleceğini koru!

  25. Doğayla savaşma, barış!

  26. Her atık bir yıkımdır.

  27. Gelecek yeşil olacak ya da hiç olmayacak.

  28. Dünya yanıyor, sen ne yapıyorsun?

  29. Gölgeyi seviyorsan ağaç dik!

  30. Küçük değişiklikler büyük fark yaratır.

  31. İklim için birleş!

  32. Hava, su, toprak; hayat üçlüsü!

  33. Enerjini doğaya harca!

  34. Geri dönüşüm değil, ileri düşünüm!

  35. Dünya bizim evimiz, yangına kör kalma!

  36. Bugün farkına var, yarın geç olabilir.

  37. İklim için eğitim şart!

  38. Geleceği çöpe atma!

  39. İklim dostu yaşam mümkün!

  40. Şimdi susarsan doğa bağırır!

  41. Dönüş başlasın: Seninle!

  42. Gezegen seninle yeşerir!

  43. Yeşil düşün, yeşil yaşa!

  44. Her damla değerli, suyu koru!

  45. Toprağı koru, yaşamı besle!

  46. Doğa senden yardım bekliyor!

  47. Sen değişirsen dünya değişir!

  48. Daha az tüket, daha çok yaşat!

  49. İklim seninle nefes alır!

  50. Sessiz kalma, iklimi savun!



    ÇOCUKLAR İÇİN İKLİM ADALETİ SLOGANLARI

    1. Dünya bizim oyun alanımız!

    2. Leylekler gelsin diye doğayı koru!

    3. Orman dostum, ağaç yoldaşım!

    4. Su bir hazine, boşa akıtma!

    5. Doğayı sev, temiz tut!

    6. Geri dönüştür, dünyayı gülümset!

    7. Rüzgârla koş, güneşle gül!

    8. Sıcaktan kavrulmak istemem!

    9. Kirletme, güzelleştir!

    10. Toprakla oynayalım, doğayı tanıyalım!

    11. Dünya bizim evimiz, temiz tutalım!

    12. Güneş enerjisi süper güçtür!

    13. Küçük adımlar büyük işler başarır!

    14. İklimi sev, geleceği koru!

    15. Kuşlar uçsun diye doğayı koruyalım!

    16. Çöpler kutuya, doğa mutluya!

    17. Bugün bir tohum, yarın bir orman!

    18. Su içmek istiyorsan, doğayı koru!

    19. Beni serin tut, doğayı unutma!

    20. Ağaçlar en iyi arkadaşlardır!

    21. Gölgeyi seviyorsan ağaç dik!

    22. Hava kirlenirse oyun biter!

    23. Minik ellerle büyük işler!

    24. Temiz dünya, mutlu çocuk!

    25. Geri dönüşüm süper kahramanlık!

    26. Çevre dostu çocuklar burada!

    27. Çöp değil oyuncak yap!

    28. Kediye mama, doğaya merhaba!

    29. Denizleri kirletme, balıkları üzme!

    30. Güneşe selam, doğaya devam!



    31. Rüzgarı sev, plastiği sevme!

    32. Doğayı seven çocuk, dünyayı korur!

    33. Toprak ana hepimizi sever!

    34. Ağaçları sev, doğayı sevindir!

    35. Su gibi ol, tertemiz kal!

    36. İklim dostu çocuk benim!

    37. Temiz hava için çöp atma!

    38. Bugün dik, yarın gölgelen!

    39. Doğayla barış, oyunla yarış!

    40. Her çocuk doğa bekçisidir!

    41. Gökkuşağı görünsün diye kirletme!

    42. Çevreyi sev, dünya gülsün!

    43. Leylek gelsin, su aksın, dünya yaşasın!

    44. Ağaç dik, doğa gülümser!

    45. Enerjiyi tasarruf et, doğayı koru!

    46. Oyuncağımı doğayla paylaşırım!

    47. Minik ellerle temiz dünya!

    48. Yeşil dünya, mutlu çocuklar!

    49. Kuşlar şarkı söylesin, doğa temiz kalsın!

    50. Bugün doğayı koru, yarın oyun oynayalım!


    ÇEVRE KİRLİLİĞİ, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ve İKLİM KRİZİ SLOGANLARI

    1. Gezegen değil sistem değişsin!

    2. Gençlik iklimin yanındaysa umut var!

    3. Sıcaklık değil, sesimizi yükselt!

    4. İklim için susma!

    5. B planımız yok, çünkü B gezegenimiz yok!

    6. Geleceğe sırtını dönme!

    7. Sıfır atık = Tam saygı!

    8. Geri dönüşüm devrimi başlasın!

    9. Enerjimizi yeşile verelim!

    10. Bugün atılan adım, yarının yaşamıdır.

    11. Gençler iklimin nabzı!

    12. İklimi değil, alışkanlıklarını değiştir!

    13. Güneşten korkma, kömürden kork!

    14. Yeşil enerji bizim işimiz!

    15. #İklimİçinAyağaKalk

    16. Diren doğa, gençlik senin yanında!

    17. Sıcak değil, yeşil bir gelecek istiyoruz!

    18. Değişim seninle başlar!

    19. Birey ol, bilinçli ol!

    20. Gelecek bizim, karar da bizim!

    21. Plastik kaderimiz değil!

    22. Doğayla uyum, gelecekle barış!

    23. Enerji devriminde biz de varız!

    24. Doğayı savunmak devrimdir!

    25. Gençlik iklim için sokakta!

    26. Sürdürülebilirlik gençlik meselesidir!

    27. Doğa bozulursa biz de bozuluruz!

    28. Gençliğin sesi: Temiz dünya!

    29. Değil doğayı satmak, canımızı veririz!

    30. Gelecek yeşil olacak, başka yolu yok!

    31. Bugün değişmezsek, yarın geç olur!

    32. Bilinçli gençlik, temiz gelecek!

    33. Atık değil fikir üret!

    34. Geri dönüşümle dünya döner!

    35. Doğa kırılgan, gençlik dayanışma!

    36. Doğayı değil, düzeni sorgula!

    37. Genç zihinler, yeşil fikirler!

    38. Moda değil, doğa kazansın!

    39. Kirletme, yüksel!

    40. Gençlik çevre için nefes alır!

    41. Yeşil hareket gençlikle büyür!

    42. Her adımda iklimi düşün!

    43. Bilim yolunda, doğa yanında!

    44. Şimdi susarsan, sonra konuşamazsın!

    45. Gezegen yorgun, gençlik uyanık!

    46. Doğayı tüketme, üret!

    47. Gelecek sensin, sorumluluk da!

    48. Yeşil dünya için genç akıl!

    49. Karbon değil çözüm üret!

    50. İklim bizim geleceğimizdir!







    KAMU SPOTU STİLİNDE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ SLOGANI

    1. Sessiz kalma, iklim konuşuyor.

    2. Doğa bir lütuf değil, emanettir.

    3. Bugünün tercihi, yarının dünyasıdır.

    4. Kirletmek kolay, düzeltmek zordur.

    5. Her birey bir doğa koruyucusudur.

    6. Geleceğe bir iyilik yap: Doğayı koru!

    7. Temiz bir dünya, sağlıklı bir toplum.

    8. Kaynaklar sınırlı, bilinç sınırsız!

    9. Geri dönüşüm bir görevdir.

    10. İsraf etme, yaşat!

    11. İklimi değil, alışkanlıklarını değiştir.

    12. Atığını ayrıştır, doğayı rahatlat.

    13. Bugün bir fark yarat!

    14. Doğa konuşmaz, ama anlatır.

    15. Küçük adımlar büyük dönüşümlere yol açar.

    16. Yaşanabilir bir dünya için sorumluluk al.

    17. Enerjini tasarruf et, geleceği tüketme.

    18. Doğayı değil, çöpü dönüştür.

    19. Geleceğe temiz bir nefes bırak!

    20. Suyu israf etme, yaşamı kurutma!

    21. Her çöp doğaya bırakılmış bir izdir.

    22. Çevreyi korumak insanı korumaktır.

    23. Doğayı korumak birlikte mümkündür.

    24. Temiz çevre, mutlu toplum.

    25. Sürdürülebilir yaşam seninle başlar.

    26. Gezegenin sesi ol!

    27. Gelecek nesiller için bugünden başla.

    28. Atıklarını yönet, doğanı sev!

    29. Sessiz bir kriz: İklim değişikliği.

    30. Dünya yansa, sen de yanarsın.

    31. Doğa dostu kararlar al.

    32. Toprak sağlıklıysa toplum da sağlıklıdır.

    33. Dönüşüm seninle başlar.

    34. Gelecek nesillerin nefesini çalma!

    35. Çevre bilinci, yaşam kalitesidir.

    36. Ekosistem çökerse yaşam çöker!

    37. İklim bir gerçek, çözüm bir zorunluluktur.

    38. Gelecek için bugünü koru!

    39. Bilinçli toplum, temiz çevre.

    40. Gelecek için el ele verelim.

    41. İklimi koru, kendini koru.

    42. Tüketirken düşün!

    43. Yaşanacak bir dünya için sürdürülebilir adımlar.

    44. Dönüşüm seninle başlıyor!

    45. Geleceğe umut bırak, atık değil.

    46. Her birey doğaya karşı sorumludur.

    47. Bugün attığın çöp, yarının sorunudur.

    48. Kirletme, düzelt!

    49. Gezegenin geleceği ellerimizde.

    50. İklimi değil, bilinci değiştir!




Plastik Kaplar Sağlığımızı Nasıl Etkiliyor? Mikroplastik Gerçeği

 Mikroplastik Yiyoruz: Mutfakta Sessiz Tehlike

Farkında olmadan her gün tabağımıza koyduğumuz gıdalarda, içtiğimiz suda ve hatta soluduğumuz havada minik plastik parçaları bulunuyor. Mikroplastik adı verilen bu küçük parçalar, hayatımızın içine sinsice sızmış durumda. Özellikle mutfakta kullandığımız plastik kaplar ve silikon spatulalar, günlük yaşamımızdaki en büyük mikroplastik kaynaklarından biri haline geldi.

Mikroplastikler, 5 milimetreden daha küçük plastik parçacıklardır. Bu minik parçalar, sıcaklık ve aşınma gibi etkilerle plastik ürünlerden koparak gıdalarımıza karışmaktadır. Özellikle sıcak yemeklerle temas eden plastik kaplar ve silikon mutfak araçları, yüksek sıcaklık nedeniyle hızla aşınarak mikroplastik salınımına sebep olur.

Birçok kişi, silikon spatulaların ve plastik saklama kaplarının güvenli olduğunu düşünür. Ancak gerçek, bu ürünlerin yüksek sıcaklık altında mikroplastik parçacıklarını serbest bırakabileceğidir. Örneğin, sıcak tavaya sürdüğümüz silikon spatulalar, zamanla gözle görünmeyen küçük plastik partiküllerini yemeklere karıştırmaktadır.

Araştırmalara göre mikroplastiklerin sağlık üzerindeki etkileri oldukça endişe verici. Bu parçalar vücutta birikerek hormonal dengeleri bozabilir, bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve sindirim sistemini etkileyebilir. Dahası, mikroplastiklerin gıda zincirine karışması sadece insanları değil, tüm ekosistemi tehdit etmektedir.

Peki ne yapabiliriz?

Öncelikle, mutfak araçlarımızı seçerken daha bilinçli davranmalıyız. Plastik ve silikon yerine, cam, paslanmaz çelik, bambu ve ahşap gibi daha sağlıklı ve dayanıklı alternatiflere yönelmek gerekiyor. Plastik ürünler kullandığımız durumlarda ise sıcak yiyeceklerle temas ettirmekten kaçınmalıyız.

Ayrıca, mikroplastik kirliliğinin azaltılması için toplumsal bilinçlenme önemlidir. Bu konudaki farkındalığımızı artırmak ve çevremizi bilinçlendirmek, gelecek nesillere daha sağlıklı bir dünya bırakmamız için atabileceğimiz en önemli adımlardan biridir.

Unutmayalım, plastik hayatımızı kolaylaştıran bir ürün olabilir, ancak doğru kullanılmadığında sağlık için sessiz bir tehdit haline gelir. Mutfaklarımızda küçük değişikliklerle büyük fark yaratabiliriz.

Geleceğimiz için plastik kullanımımızı gözden geçirmenin zamanı geldi.



2025 Yılı İçin İklim Odaklı Yeşil Girişimciler Aranıyor


 
2025 Yılı İçin İklim Odaklı Yeşil Girişimciler Aranıyor!

📍 Türkiye’nin İklim ve Sürdürülebilirlik Temalı İlk ve Tek İnovasyon Merkezi G-CORE’da yerinizi alın!

İklim Okulu öncülüğünde kurulan G-CORE (Green – Climate Oriented Research & Enterprise),
🌍 Sürdürülebilir şehirler ve doğa dostu yaşam stratejileri doğrultusunda;
🌱 Çevre dostu teknolojiye katkı sunacak,
💡 Toplumsal ve ekolojik sorunlara yenilikçi çözümler geliştirecek girişimcileri destekliyor!


🎯 Peki sizi neler bekliyor?

✅ İklim ve çevre temalı Kuluçka ve Ön Kuluçka Programları
Gerçek çevresel veri ile prototip ve çözüm geliştirme (Açık Veri – Sensör – Harita Entegrasyonu)
Ticarileştirme desteği ve yatırımcı buluşmaları
✅ Atölye çalışmaları, seminerler ve mentorluk ağı
✅ “Deneyimleme Sahnesi” ile ürününü test et, göster ve geliştir


📌 Girişimler, iklim uyumu ve sürdürülebilirlik odaklı 9 ana alanda destekleniyor:

  • 🔹 Doğa temelli çözümler

  • 🔹 Döngüsel ekonomi

  • 🔹 Karbon emisyon azaltımı

  • 🔹 Sıfır atık uygulamaları

  • 🔹 Yenilenebilir enerji çözümleri

  • 🔹 Ekolojik dijital araçlar

  • 🔹 Afet dayanıklılığı

  • 🔹 Yeşil altyapı tasarımları

  • 🔹 Sürdürülebilir tarım ve su yönetimi


🎓 Etki alanını genişletmek, projenle gerçek bir fark oluşturmak ve yeşil girişimcilik ekosisteminin bir parçası olmak istiyorsan, İklim Okulu seni G-CORE’a davet ediyor!


📝 Başvuru için:

📩 Soruların mı var?
📧 bilgi@iklimokulu.com

SON TARİH: 16 MAYIS 2025


💬 Etiketler:

#GCORE #İklimGirişimi #YeşilTeknoloji #İklimOkulu #SürdürülebilirGirişim
#DöngüselEkonomi #YeşilYenilik #İklimİnovasyonu #DoğaTemelliÇözümler
#GreenStartups #EcoInnovation #ClimateImpact #SıfırAtıkTeknolojileri

İklim Okulu Fikir Yarışması Başlıyor!

İklim Değişikliğine Uyum İçin Sıra Dışı Fikirler Aranıyor!

İklim Okulu Fikir Yarışması Başlıyor!

Giderek etkisini artıran iklim değişikliği, artık sadece çevreyi değil, şehirleri, ekonomileri ve toplumsal yapıları da doğrudan etkiliyor. Sıcaklık artışları, kuraklık, su stresi ve aşırı hava olayları gibi riskler karşısında dayanıklı bir gelecek inşa etmenin yolu; yerel bağlama duyarlı, bilimsel ve sürdürülebilir fikirlerden geçiyor.

Bu bilinçle İklim Okulu, şehirlerin ve yaşam alanlarının iklim krizine uyum sağlamasına katkı sunacak “İklim Değişikliğine Uyum Temalı Fikir Yarışması”nı duyuruyor. Bu yarışmayla iklim risklerine karşı çözüm üretecek, toplumsal, çevresel ve ekonomik sistemleri güçlendirecek yenilikçi fikirlerin desteklenmesi amaçlanıyor.




🎯 Yarışmanın Amacı

İklim Okulu, bu yarışmayla şu hedeflere katkı sunmak istiyor:

  • Sıcaklık artışlarına karşı doğa temelli çözümler geliştirmek

  • Su kıtlığı ve kaynak stresi gibi riskleri azaltmak

  • Aşırı hava olaylarına karşı şehirleri ve toplulukları daha dayanıklı hâle getirmek

  • Kentleri iklim dostu ve sürdürülebilir bir geleceğe hazırlamak


💡 Yarışma Konu Başlıkları

Adaylardan aşağıdaki tematik alanlardan en az biri üzerine fikir geliştirmesi bekleniyor:

  • 🔹 Kentsel yeşil alanlar ve ekosistem temelli çözümler

  • 🔹 Sürdürülebilir ulaşım ve akıllı kent sistemleri

  • 🔹 Afetlere dirençli altyapı ve iklim risk yönetimi

  • 🔹 Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği

  • 🔹 Döngüsel ekonomi, geri kazanım ve kaynak yönetimi


🧩 Kimler Katılabilir?

Yarışma; doğaya duyarlı, iklim konusunda fikir üretebilen her bireye açık.
• Öğrenciler,
• Akademisyenler,
• Meslek profesyonelleri,
• Sivil toplum gönüllüleri,
• Yerel çözüm üretmek isteyen herkes katılım sağlayabilir.


📌 Başvuru ve detaylı bilgi için:
👉 https://www.iklimokulu.com/p/iletisim.html

SON BAŞVURU: 02 MAYIS 2025


🔖 Etiketlerimizle Yayalım:

#İklimİçinFikir #İklimOkuluYarışması #DoğaTemelliÇözümler
#İklimUyumu #DirençliŞehirler #SıfırAtıkFikirler
#YeşilKentler #EnerjiVerimliliği #DöngüselEkonomi
#İklimOkuluFikirMaratonu


Senin fikrin, iklim dostu bir geleceğin anahtarı olabilir.
🌱 Haydi, düşünceni paylaş, fark oluştur!
İklim değişikliğine karşı değil, onunla birlikte akıllıca yaşamayı öğrenelim.

İklim Okulu’nun Kurucusu Süleyman Çetin: "Geleceği Bilgiyle, Cesaretle İnşa Etmeliyiz"




İKLİM AJANSI DERGİSİ SÖYLEŞİSİ

Konuk: Süleyman ÇETİN – Çevre Yüksek Mühendisi ve Proje Uzmanı, İklim Okulu Kurucusu
Röportaj: Fatma Yılmaz


Fatma Yılmaz:
Öncelikle sizi tanıyarak başlayalım Süleyman Bey. Hem sizi hem de İklim Okulu’nu tanımak isteriz.

Süleyman Çetin:
Elbette memnuniyetle. Ben Süleyman Çetin, Çevre Yüksek Mühendisiyim ve aynı zamanda proje uzmanıyım. Uzun yıllardır çevre yönetimi, sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği konularında hem teknik hem sosyal projeler geliştiriyorum. Bilimin toplumsal faydayla buluştuğu yerde olmayı önemsiyorum.

Bu anlayışla kurduğumuz İklim Okulu, iklim değişikliğiyle mücadeleyi merkezine alan yeşil bir tekno-sosyal girişim modelidir. Amacımız, bireylerin ve kurumların iklim krizine karşı bilgiyle, farkındalıkla ve çözüm odaklı düşünceyle donanmasını sağlamak.
Eğitimler, atölyeler, karbon ayak izi ölçümleri, doğa temelli etkinlikler ve farkındalık kampanyaları yürütüyoruz. Ayrıca Bilge Nesil Enstitüsü ve Yeşil Orman Okulu gibi kıymetli kurumların uzman desteğiyle daha da güçleniyoruz.

İklim Okulu, sadece farkındalık oluşturan bir platform değil; aynı zamanda eğiten, dönüştüren ve proje üreten bir yapıdır.


Fatma Yılmaz:
İklim Okulu’nu çok etkileyici anlattınız. Biraz daha detaylandırmak gerekirse, bu girişimin sunduğu hizmetler ve potansiyel iş birliklerinden de bahseder misiniz?

Süleyman Çetin:
Elbette. İklim Okulu’nu çok yönlü bir ekosistem olarak kurguladık. Yalnızca bireylerle değil; belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörle de iş birliği yaparak sürdürülebilirlik alanında projeler geliştiriyoruz.

Öne çıkan çalışma alanlarımızdan bazıları şunlar:
Sürdürülebilirlik ve İklim Değişikliği Farkındalık Eğitimleri
SECAP (Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı) hazırlama ve danışmanlığı
Sıfır Atık ekibi kurulumu ve kurum içi eğitimleri
Karbon ayak izi ölçümü ve azaltım planları
Yenilenebilir enerji projeleri için stratejik iş birlikleri ve danışmanlık

Ayrıca şu anda kurulum sürecinde olduğumuz çok heyecan verici bir projemiz var: İklim Kütüphanesi. Bu kütüphane, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik alanında dijital ve basılı kaynakların derlendiği, öğrencilere, eğitimcilere, yerel yöneticilere ve araştırmacılara açık bir bilgi merkezi olacak.

Kısacası, İklim Okulu bir projeden çok daha fazlası: geleceği birlikte inşa etmeyi hedefleyen katılımcı bir dönüşüm hareketi.


Fatma Yılmaz:
İklim değişikliğine uyum süreci oldukça tartışılan bir konu. Bu süreci bize biraz aktarır mısınız? Genç bir girişimci olarak neler tavsiye edersiniz?

Süleyman Çetin:
İklim değişikliğine uyum süreci, değişen doğa koşullarına dirençli hale gelmemizi sağlayan bir dönüşüm sürecidir. Sadece doğal afetlere karşı hazırlıklı olmak değil; tarım, enerji, ulaşım, şehircilik gibi tüm alanlarda yeni bir anlayışı benimsemek anlamına gelir.

Bu noktada kavramlar çok önemli: iklim adaleti, dirençlilik, sürdürülebilir kalkınma, toplumsal farkındalık... Bilimsel projeksiyonlar önümüzdeki yıllarda ciddi risklerle karşı karşıya kalabileceğimizi gösteriyor. Ama bu bizi korkutmamalı.
Ben genç girişimcilere hep şunu söylüyorum: Doğayla barışık işler kurun. Teknoloji üretin ama bunu toplumsal faydayla bütünleştirin. Bir ağacı yaşatmak, bir su kaynağını korumak veya bir mahalleyi bilinçlendirmek bazen milyon dolarlık projelerden daha değerlidir. Küçük ama etkili adımlarla başlayın; farkı siz yaratın.


Fatma Yılmaz:
Çevre Yüksek Mühendisi ve aynı zamanda bir platformun kurucusu olarak neler yapıyorsunuz? Mesleğinizin öneminden de biraz bahseder misiniz?

Süleyman Çetin:
Çevre mühendisliği, insan ile doğa arasındaki hassas dengeyi kuran çok özel ve çok değerli bir meslektir. Biz sadece atık su arıtma projeleri yapan teknik uzmanlar değiliz; aynı zamanda toplumsal bilinç ve dönüşümün taşıyıcılarıyız.

İklim Okulu üzerinden yürüttüğümüz çalışmalarla, bu mesleğin sahadaki ve toplumsal hayattaki etkisini büyütüyoruz. Kurumlara sürdürülebilirlik rehberliği sunuyor, gençlerle ve çocuklarla çevre eğitimleri yapıyor, şehir planlamalarına çevre boyutu kazandırıyoruz.
Ben çevre mühendisliğini sadece bir meslek değil, hayatın ta kendisi olarak görüyorum. Çünkü doğa varsa yaşam vardır. Bizim işimiz, o yaşamın sağlıklı devam etmesini sağlamak.


Fatma Yılmaz:
İlkbahar geldi. Bu mevsimde yeni mezun çevre mühendislerine özel önerileriniz olur mu?

Süleyman Çetin:
İlkbahar doğanın yeniden doğduğu, umutların yeşerdiği bir mevsim. Yeni mezun çevre mühendisleri için de taze başlangıçlar demektir.
Ben özellikle toprağa dokunmalarını, doğayla birebir temas kurmalarını öneririm. Çünkü bu meslek sadece formüllerden ve yönetmeliklerden ibaret değildir; doğayı gerçekten tanımak, hissetmek gerekir.

Toprak sabırlıdır, dönüşür. Tıpkı çömlek gibi... Yoğruldukça şekil alır. Siz de mesleki yolculuğunuzda zamanla kendi şeklinizi bulacaksınız. O yüzden sabırlı olun ama üretmekten, katkı sunmaktan asla vazgeçmeyin.
Ayrıca çevre sağlığı, insan sağlığının temelidir. Bu anlayışla hareket ettiğinizde yaptığınız her iş çok daha anlamlı hale gelecektir.


Fatma Yılmaz:
Süleyman Bey bu değerli katkılarınız için çok teşekkür ederiz. Söyleşiyi bitirirken son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Süleyman Çetin:
Ben teşekkür ederim bu güzel davetiniz için. İklim değişikliği gibi büyük ve ortak bir meselede konuşmak, düşünmek, birlikte çözüm üretmek gerçekten çok kıymetli.

Son olarak şunu söylemek isterim:
Doğayı korumak bir tercih değil, bir sorumluluktur. Ve bu sorumluluğu hep birlikte taşıyabiliriz. Bilgiyle, şefkatle ve cesaretle yürüdüğümüz sürece umudumuz her zaman var olacaktır.

Su Haritası Alarm Veriyor: Yeraltı Suyu Tükeniyor


YERALTI SULARI TÜKENİYOR: GELECEĞİN SESSİZ KRİZİNE HAZIR MIYIZ?

Sevgili dostlar,

Bir bardak suya ulaşmanın ne kadar kolay olduğunu düşünebiliriz. Ancak dünyada milyarlarca insan için bu sıradan bir eylem değil, aksine bir hayatta kalma mücadelesi. Su, dünyanın her köşesinde eşit dağıtılmış bir kaynak değil. Ve ne yazık ki, artık sadece yüzey sularından değil, yeraltı sularından da umudumuz azalıyor.

Yeraltı Suyu Nerelerde Bitiyor?

Dünya Kaynak Enstitüsü’nün 2019 verileriyle hazırladığı analiz, pek çok ülkenin yeraltı suyu kıtlığı yaşadığını açıkça ortaya koyuyor. Katar, İsrail, Lübnan ve İran başta olmak üzere birçok bölgede yeraltı suyu çekimleri, yenilenebilir kaynakların ötesine geçmiş durumda. Kısacası, insanlar doğanın sunduğu kadar suyu değil, daha fazlasını çekiyor. Bu ise hem toprak altındaki dengenin bozulmasına hem de su krizlerinin kalıcı hale gelmesine neden oluyor.

Küresel Düzeyde Korkutan Eğilim

Artan sanayi üretimi, kontrolsüz tarım sulamaları, çarpık kentleşme ve nüfus yoğunluğu yeraltı suyu üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde su kaynaklarının kötü yönetimi bu sorunu daha da derinleştiriyor. National Geographic, ESRI ve Utrecht Üniversitesi tarafından hazırlanan Dünya Su Haritası bu gerçeği yüzümüze vuruyor: 40 yıllık veri analizine göre dünya genelinde 22 sıcak nokta, su talebinin yenilenebilir su arzını aştığı bölgeler olarak belirlenmiş durumda.

Kaliforniya'dan Nil Nehri’ne, Türkiye’den Afrika’ya: Dünyada ve Ülkemizde Durum Ne?

Dünya Su Haritası’na göre birçok kritik bölge ciddi yeraltı suyu kıtlığı ile karşı karşıya. Meksika'dan Mısır'a, Pakistan'dan Endonezya'ya dek pek çok ülkede tarımın ve şehirleşmenin yoğun olduğu alanlar su kriziyle mücadele ediyor. Fakat Türkiye'nin durumu da hiç iç açıcı değil. Haritada Türkiye, yeraltı suyu kıtlığı açısından “yüksek” risk kategorisinde yer alıyor. Özellikle Konya Ovası, Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu gibi tarımsal üretimin yoğun olduğu bölgelerimizde yeraltı suları hızla azalıyor.

Türkiye'de tarımsal sulamanın önemli bölümü hâlâ yeraltı sularından sağlanıyor ve çoğunlukla geleneksel sulama yöntemleriyle gerçekleştiriliyor. Bu durum, yenilenebilir kaynaklardan daha fazla su çekmemize yol açıyor. Aynı zamanda artan nüfus, şehirleşme ve iklim değişikliğinin etkileriyle beraber Türkiye'deki yeraltı suyu rezervleri her geçen gün biraz daha azalıyor. Gelecekte ülkemizde su krizi yaşamamak adına, acilen yeraltı su kaynaklarımızı daha bilinçli yönetmeli ve sürdürülebilir yöntemlere geçiş yapmalıyız.

Su Kıtlığı Savaşları Mı Getirecek?

Uzmanlar suyun önümüzdeki yıllarda çatışma nedenlerinden biri olabileceğini söylüyor. Çünkü su, sadece tarımsal üretimin değil, sağlığın, eğitimin ve kalkınmanın temel yapı taşı. Suya ulaşamayan topluluklar göç etmek zorunda kalıyor, şehirler plansız büyüyor ve sosyal dengeler sarsılıyor.

Yeraltı Suyunu Nasıl Koruruz?

• Sulama sistemlerinde damla ve basınçlı sistemler tercih edilmeli
• Yeraltı suyu çekimi kontrol altında tutulmalı ve bölgesel planlamalar yapılmalı
• Şehirlerde yağmur suyu hasadı teşvik edilmeli
• Tarımsal üretimde iklim dostu yöntemler benimsenmeli
• Toplumlarda su okuryazarlığı artırılmalı

Sonuç: Suyu Yönetmeden Geleceği Yönetemeyiz

Sevgili dostlar, yeraltı suyunun çekilmesi sadece bir çevre sorunu değildir; aynı zamanda sosyal, ekonomik ve politik bir risktir. Tüm göstergeler, biz yönetemezsek doğanın artık kendini savunamayacağını söylüyor. Suyun değerini musluklar kuruyunca değil, kaynaklar tükenmeden önce anlamalıyız. Çünkü yeraltı suları, gözümüzün görmediği ama hayatımızı taşıyan en büyük hazine olabilir.

Siz ne düşünüyorsunuz? Yaşadığınız bölgede yeraltı su kaynakları hakkında bilgi sahibi misiniz? Farkındalığımızı birlikte artırmak dileğiyle.

Sevgiyle kalın,

Süleyman ÇETİN
Çevre Yüksek Mühendisi ve Proje Uzmanı




Şirketiniz TSRS’ye Hazır mı? Zorunlu Sürdürülebilirlik Raporlaması Başladı

TÜRKİYE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORLAMA STANDARTLARI (TSRS) HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

Son yıllarda, küresel ekonomi sürdürülebilirlik odaklı dönüşüm geçiriyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı, karbon nötr hedefleri ve yeşil finansman gibi kavramlar uluslararası ticaretin ve yatırım kararlarının merkezine yerleşti. Türkiye de bu sürecin dışında kalmamak için önemli adımlar atıyor. 04 Haziran 2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan düzenlemeyle, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) belirlenmiş ve uluslararası standartlarla uyumlu hale getirilmiştir.

Bu standartların temel amacı, işletmelerin sürdürülebilirlik riskleri ve fırsatları hakkında şeffaf bilgi sağlamalarını zorunlu hale getirmektir. Bu sayede, şirketlerin sürdürülebilirlik politikaları, çevresel ve sosyal etkileri, karbon ayak izi ve iklim değişikliğiyle mücadele süreçleri raporlanabilir hale gelmektedir. TSRS, finansal raporlama ile entegre bir sürdürülebilirlik raporlama çerçevesi sunarak, yatırımcılar ve diğer paydaşlar için daha güvenilir ve karşılaştırılabilir bilgiler sağlamayı hedefler.

TSRS 1: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKLE İLGİLİ FİNANSAL BİLGİLERİN AÇIKLANMASI

TSRS 1, şirketlerin sürdürülebilirlikle ilgili risk ve fırsatlarını finansal karar alıcılar için açıklamalarını zorunlu kılar. İşletmenin gelecekteki nakit akışlarını, finansmana erişimini ve sermaye maliyetini etkileyebilecek sürdürülebilirlik riskleri detaylandırılır.

Bu kapsamda raporlamada şu konular öne çıkar:

Değer zinciri boyunca çevresel ve sosyal etkiler
Şirketin sürdürülebilirlik performansını nasıl yönettiği
Risklerin ve fırsatların işletmenin finansal yeterliliğini nasıl etkileyebileceği

Bu bilgiler, yatırımcıların risk yönetimi ve fırsat analizi yapmalarına katkı sunarken, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine yönelik kurumsal stratejilerin şeffaf bir şekilde ortaya konmasını sağlar.

TSRS 2: İKLİMLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR

İklim değişikliğiyle mücadele ve uyum süreçleri, işletmelerin finansal yapısını doğrudan etkileyen faktörler arasındadır. TSRS 2, şirketlerin iklimle ilgili risklerini ve fırsatlarını açıklamalarını zorunlu hale getiren bir standarttır.

İşletmelerin raporlaması gereken başlıca konular:

İklimle ilgili fiziksel riskler (aşırı hava olayları, kuraklık, deniz seviyesinin yükselmesi vb.)
Karbon emisyonları ve azaltım stratejileri
Yeşil dönüşüm süreçleri ve sürdürülebilirlik yatırımları

Bu standart, şirketlerin karbon ayak izlerini şeffaf bir şekilde hesaplamalarını ve iklim politikalarını ortaya koymalarını sağlamaktadır. Bu durum, Avrupa Birliği’nin zorunlu kıldığı Karbon Sınır Mekanizması (CBAM) ile uyumluluğu da beraberinde getirecektir.

HANGİ ŞİRKETLER İÇİN ZORUNLU?

TSRS kapsamında raporlama yükümlülüğü, büyük işletmelerle başlamış olup, belirlenen eşik değerleri aşan firmalar için 01 Ocak 2024 itibarıyla zorunlu hale getirilmiştir.

Bu kapsamda raporlama yükümlülüğü şu aşamalarla uygulanacaktır:

İlk aşamada büyük ölçekli işletmeler (cari büyüklük kriterlerini aşan firmalar) raporlamaya tabi tutulacaktır.
Orta ölçekli işletmeler için geçiş süreci devam etmekte olup, ilerleyen yıllarda kapsam genişletilecektir.
Kapsam 3 emisyonları (tedarik zinciri emisyonları) için ilk iki yıl muafiyet tanınarak şirketlere uyum süreci sağlanmıştır.

Raporlama yükümlülüğüne dahil olan şirketler, uluslararası piyasalarda rekabet gücünü artırmak ve sürdürülebilirlik finansmanına erişim sağlamak açısından büyük bir avantaja sahip olacaktır.

TSRS DANIŞMANLIĞI: İKLİM OKULU YANINIZDA!

Sürdürülebilirlik raporlaması ve TSRS süreçleri, şirketler için teknik bilgi ve uzmanlık gerektiren bir süreçtir. İklim Okulu olarak, işletmelere TSRS uyumluluğu konusunda kapsamlı danışmanlık hizmeti sunuyoruz.

Hizmetlerimiz arasında:

TSRS 1 ve TSRS 2 uyum süreci danışmanlığı
Karbon ayak izi hesaplama ve raporlama
Sürdürülebilirlik stratejisi oluşturma
Yeşil finansmana erişim desteği
İklim riskleri analizi ve çözüm önerileri

Siz de TSRS süreçlerine uyum sağlamak, şirketinizin sürdürülebilirlik performansını artırmak ve uluslararası yatırımcıların dikkatini çekmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

İklim değişikliğiyle mücadelede, sürdürülebilirlik raporlaması en güçlü araçlardan biridir. Türkiye’nin yeşil dönüşüm sürecinde yerinizi almak için harekete geçin!