Ad

inovasyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
inovasyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

MODEL FABRİKA NEDİR? ÜRETİMİN GELECEĞİ

MODEL FABRİKA: YALINLIĞIN VE VERİMLİLİĞİN YENİ ADRESİ

Değerli dostlar,

Bugün size, son dönemde özellikle sanayi ve üretim sektöründe sıkça duyduğumuz bir kavramdan söz etmek istiyorum: Model Fabrika.
Peki, nedir bu model fabrika? Basitçe söylemek gerekirse, iş süreçlerinin sadeleştirilmesi, israfın azaltılması ve verimliliğin artırılması amacıyla kurulan, gerçek üretim ortamında öğrenme ve uygulama imkanı sunan bir merkezdir.

Model fabrikalar, yalın üretim felsefesiyle çalışanların ve yöneticilerin becerilerini geliştirmesine, işletmelerin daha rekabetçi hale gelmesine ve sürdürülebilirlik anlayışının yerleşmesine katkıda bulunur. Şimdi biraz detaylarına bakalım.

YALIN FELSEFEYİ ANLAMAK
Model fabrikanın temelinde “yalın felsefe” yatar. Yani, her türlü israfı (maliyet, zaman, enerji, malzeme, iş gücü) ortadan kaldırmak, sadece katma değer üreten sürece odaklanmak. Burada temel soru şudur: “Bu faaliyet gerçekten müşteriye değer katıyor mu?” Katmıyorsa, sadeleştirilmeli ya da ortadan kaldırılmalıdır.

3 BOYUTTA GÖRMEYİ ÖĞRENMEK (İSRAF YÜRÜYÜŞÜ)
Model fabrikalarda katılımcılar, üretim hattında bir gözlem yürüyüşüne çıkarılır. Amaç; üç boyutta — kalite, maliyet ve teslimat süresi — hangi aşamalarda israf ve verimsizlik olduğunu gözle görmektir. Bu yürüyüş, işletme körlüğünün önüne geçer ve sorunları “yerinde” tespit etmeyi öğretir.

STANDARTLAŞTIRILMIŞ İŞ
Süreçleri yalınlaştırmanın ve iyileştirmenin yolu, her işin bir standardının olmasıdır. Standartlaştırılmış iş, hem kalitenin hem de hızın anahtarıdır. Model fabrikada öğrenilen bu yaklaşım, işletmelerde değişkenliği azaltır ve tekrarlanabilir başarı sağlar.

5S – ÇALIŞMA ALANI ORGANİZASYONU
Birçok kişi 5S’yi sadece masa üstü temizliği sanır, oysa bu yöntem iş güvenliğinden hız artışına kadar geniş bir yelpazede etki yaratır. 5S şunları içerir: Seiri (Ayıklama), Seiton (Düzenleme), Seiso (Temizlik), Seiketsu (Standartlaştırma), Shitsuke (Disiplin). Model fabrikada bu yöntemle atölye düzeninin nasıl optimize edileceği öğretilir.

HÜCRE TASARIMI
Son olarak, model fabrikalarda öğretilen en güçlü tekniklerden biri hücre tasarımıdır. Üretim hattındaki makinelerin, ekipmanların ve işçilerin konumlandırılması, ürün akışını hızlandırır, gereksiz hareket ve bekleme sürelerini ortadan kaldırır. Doğru hücre tasarımı, hem zaman hem maliyet tasarrufu sağlar.

SONUÇ OLARAK: MODEL FABRİKALAR BİR OKULDUR
Model fabrikaları yalnızca bir üretim alanı değil, aynı zamanda bir okul olarak görmek gerekir. İşletmeler burada öğrenir, uygular ve dönüştürür. İklim Okulu gibi sürdürülebilirlik odaklı oluşumlar için bile bu tür yalınlık ve verimlilik prensipleri önemli bir rehber olabilir.

Daha az kaynakla daha çok değer üretmek, yalnızca bir rekabet meselesi değil; gezegenimizin geleceği için de bir zorunluluktur.

Bu yazımda, “İş Süreçlerinde Verimlilik İçin Model Fabrika”, “Yalın Felsefe ve Model Fabrika Uygulamaları”, “5S Yöntemi, Hücre Tasarımı ve İsraf Yürüyüşü Nedir?”, “Model Fabrikalar ile İşletmelerde Dönüşüm” konularını ele almaya çalıştım; yalın düşüncenin nasıl verimlilik sağladığını ve işletmelerde dönüşümü nasıl desteklediğini aktardım.

Sevgiyle ve verimlilikle kalın.

Süleyman ÇETİN
Çevre Yüksek Mühendisi – Proje Uzmanı – İklim Okulu Kurucusu


Çevre Dostu İnovasyon: Biyogirişimcilik Nedir?

Doğadan İlham Alan Yenilikçi Girişimler: Biyolojik Üretim Girişimciliği

Değerli dostlar,

Son yıllarda “girişimcilik” kelimesi neredeyse her alanda karşımıza çıkıyor. Ancak aralarında öyle bir tür var ki, hem doğaya hem insana hem de ekonomiye hizmet etme potansiyeli taşıyor: biyogirişim veya diğer adıyla biyolojik üretim girişimciliği.

Peki, nedir bu biyogirişim?
En basit tanımıyla, canlı organizmalara, biyolojik süreçlere veya biyoteknolojiye dayalı yenilikçi üretim ve hizmet modelleridir. İçinde hücre, enzim, mikroorganizma ya da doğanın sunduğu herhangi bir biyolojik unsur varsa, bu girişimler biyogirişim olarak kabul edilir.

Ancak burada amaç sadece ticari kazanç değildir. Biyogirişimler, aynı zamanda sağlık, tarım, çevre ve enerji gibi hayati sektörlerde sürdürülebilir çözümler ortaya koyar. Örneğin doğa dostu tarım uygulamaları, biyobozunur ambalajlar, biyolojik ilaçlar veya yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı projeler bu kapsama girer.

BİYOGİRİŞİMİN AVANTAJLARI
Biyogirişimciliğin en büyük artısı, çevre dostu ve doğal çözümler geliştirme imkânı sunmasıdır. Bu tür girişimler sadece bir sektörde değil; sağlık, ilaç, tarım, gıda, enerji gibi geniş bir yelpazede etkili olabilir. Ayrıca, sürdürülebilirlik odaklı çalıştıkları için düşük karbon ayak izine sahiptirler ve üniversitelerle, araştırma merkezleriyle kolayca iş birliği fırsatları yakalayabilirler.
Yatırımcıların ilgisini çeken bir diğer yönü de, biyogirişimlerin yenilikçi ve gelecek vaat eden bir alan olmasıdır.

BİYOGİRİŞİMİN ZORLUKLARI
Tabii ki her şey tozpembe değil. Ar-Ge süreçleri uzun ve maliyetlidir. Yasal düzenlemeler ve sertifikasyon süreçleri karmaşıktır. Pazara giriş ve tüketici bilinçlendirmesi zaman alabilir. Ayrıca bu işlerin teknik bilgi, uzmanlık ve özel ekipman gerektirdiği unutulmamalıdır.

İklim Okulu’ndan Biyogirişim Fikirleri

Benim alanım olan İklim Okulu’nda da biyogirişimci fikirler geliştirmek mümkün. Mesela tohum toplarıyla biyoçeşitliliği artıracak doğa tabanlı atölyeler düzenlemek, biyobozunur malzemelerle çevre eğitimi setleri tasarlamak veya küçük ölçekli biyolojik arıtma sistemleri tasarlamak…
Bunlar hem çevresel fayda sağlar hem de toplumsal dönüşüme katkı sunar.



Unutmayalım: Doğadan ilham almak sadece bir romantizm değil; geleceğin iş modelidir. Ve biyogirişimler bu yolun tam merkezindedir.

SOSYAL GİRİŞİM NEDİR? TÜRKİYE VE DÜNYADAN BAŞARI ÖRNEKLERİ

SOSYAL FAYDA VE KÂRIN BULUŞTUĞU YENİ NESİL GİRİŞİMLER

Sosyal Girişim Nedir?

Sosyal girişim, sosyal veya çevresel sorunlara yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler üretmek amacıyla kurulan, ticari faaliyetleri kullanarak kâr eden ancak bu kârı öncelikle sosyal faydaya dönüştüren girişimlerdir. Sosyal girişimler, kâr elde etmeyi hedeflemekle birlikte temel amaçları toplumda olumlu bir etki yaratmak ve sosyal değişimi desteklemektir. Kazandıkları geliri yeniden yatırıma dönüştürerek, topluma ve çevreye katkıda bulunurlar.

Sosyal Girişimlerin Temel Özellikleri:

  • Sosyal ve çevresel amaçlar önceliklidir.

  • Finansal sürdürülebilirliği sağlarlar; gelirlerini tekrar sosyal fayda için kullanırlar.

  • Yenilikçi çözümler geliştirirler.

  • Şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine sahiptirler.

Türkiye’den Sosyal Girişim Örnekleri

1. E-Bursum

  • Alan: Eğitim ve burs platformu

  • Faaliyet: Öğrencilerin burs imkânlarına kolayca ulaşmasını sağlayan dijital platform sunarak, eşit eğitim fırsatları yaratır.

2. BeslerŞifa

  • Alan: Doğal ürünler ve kadın istihdamı
  • Faaliyet: Dezavantajlı kadınların ürettiği bitkisel yağ, merhem ve kremleri tüketiciyle buluşturarak kadınların ekonomik ve sosyal güçlenmesini sağlar.

3. Otsimo

  • Alan: Özel eğitim uygulamaları

  • Faaliyet: Otizmli çocuklar için ücretsiz ve erişilebilir eğitim uygulamaları geliştirerek, özel eğitimde fırsat eşitliğini sağlıyor.

4. Joon

  • Alan: Mülteci kadınların ekonomik güçlendirilmesi

  • Faaliyet: Mülteci kadınları tekstil üretimi alanında eğiterek ekonomik bağımsızlık kazanmalarını sağlıyor ve ürettikleri ürünleri satıyor.

5. Bilge Seramik Sanat

  • Alan: Seramik sanatı ve kadın istihdamı
  • Faaliyet: Dezavantajlı kadınlara seramik üretim eğitimi vererek ürettikleri eserlerin satışıyla ekonomik gelir elde etmelerini ve sosyal entegrasyonlarını güçlendirmeyi amaçlar.

Dünyadan Sosyal Girişim Örnekleri

1. TOMS Shoes (ABD)

  • Alan: Sosyal ayakkabı üretimi

  • Faaliyet: Satılan her çift ayakkabı karşılığında ihtiyaç sahiplerine bir çift ayakkabı bağışlayarak dünyada farkındalık yarattı.

2. Grameen Bank (Bangladeş)

  • Alan: Mikrofinans

  • Faaliyet: Yoksul, özellikle kadın girişimcilere küçük krediler sağlayarak ekonomik bağımsızlık kazanılmasına öncülük etti.

3. Too Good To Go (Danimarka)

  • Alan: Gıda israfını azaltma

  • Faaliyet: Restoran ve kafelerde artan yiyecekleri ucuz fiyatlarla tüketicilere ulaştırarak, gıda israfının önüne geçiyor.

4. The Ocean Cleanup (Hollanda)

  • Alan: Okyanus ve nehir temizliği

  • Faaliyet: Teknolojik sistemler geliştirerek okyanuslarda biriken plastikleri temizliyor ve plastik kirliliğiyle mücadele ediyor.

Sosyal Girişimlerin Önemi ve Geleceği

Sosyal girişimler, sosyal sorunlara yenilikçi çözümler sunmanın yanı sıra ekonomik sürdürülebilirliği ve toplumsal değişimi destekleyen önemli araçlardır. Geleneksel yardım veya bağış yöntemlerinin aksine, sosyal girişimler sürekli finansal sürdürülebilirlik sağlayarak uzun vadede kalıcı çözümler üretirler.

Gelecekte sosyal girişimlerin, küresel sorunların çözümünde kritik roller üstleneceği ve devletler, şirketler ve toplumlar tarafından daha fazla destekleneceği öngörülmektedir.




MAVİ EKONOMİ NEDİR? BAŞARILI MAVİ GİRİŞİM ÖRNEKLERİ

MAVİ GİRİŞİM NEDİR?

Mavi girişim, deniz ve okyanus kaynaklarını sürdürülebilir bir şekilde kullanarak ekonomik, çevresel ve sosyal fayda sağlayan yenilikçi iş modellerine verilen isimdir. Bu girişimler, denizlerin sağlığını koruyarak mavi ekonomiyi geliştirir, deniz yaşamını destekler ve aynı zamanda ekonomik değer yaratır. Sürdürülebilir balıkçılıktan deniz teknolojilerine, yosun üretiminden okyanus enerjisine kadar birçok farklı sektörü kapsar.

TÜRKİYE VE DÜNYADAN MAVİ GİRİŞİM ÖRNEKLERİ

TÜRKİYE’DEN MAVİ GİRİŞİM ÖRNEKLERİ

1. Algaeo

  • Alan: Mikroalg (yosun) üretimi ve biyoteknoloji

  • Faaliyet: Mikroalg üretimiyle gıda, yem, kozmetik ve biyoyakıt sektörleri için sürdürülebilir hammaddeler geliştiriyor.

2. Mare Marine Temiz Deniz Teknolojileri

  • Alan: Deniz temizliği ve atık yönetimi

  • Faaliyet: Deniz yüzeyindeki atıkları temizleyen, sürdürülebilir, güneş enerjisiyle çalışan deniz temizleme araçları geliştiriyor.

3. Akuamaks

  • Alan: Akıllı su ürünleri yetiştiriciliği

  • Faaliyet: Yapay zekâ destekli sistemler ile balık çiftliklerinin verimliliğini artırıp su kalitesini iyileştiren çözümler sağlıyor.

DÜNYADAN MAVİ GİRİŞİM ÖRNEKLERİ

1. Ocean Cleanup (Hollanda)

  • Alan: Okyanus plastik temizliği

  • Faaliyet: Okyanuslardaki plastik kirliliğini temizleyen gelişmiş teknolojiler geliştiriyor ve uyguluyor.

2. Notpla (İngiltere)

  • Alan: Yenilebilir deniz yosunundan ambalaj üretimi

  • Faaliyet: Plastik atıklara alternatif olarak yosun bazlı biyolojik olarak parçalanabilen ve yenilebilir ambalaj ürünleri üretiyor.

3. Sea6 Energy (Hindistan)

  • Alan: Yosundan biyoyakıt üretimi

  • Faaliyet: Büyük ölçekli deniz yosunu çiftlikleri ile biyoyakıt, tarımsal gübre ve biyolojik olarak parçalanan ürünler üretiyor.

4. Orbital Marine Power (İskoçya)

  • Alan: Okyanus ve gelgit enerjisi üretimi

  • Faaliyet: Denizlerdeki gelgit hareketlerinden elektrik enerjisi üreten yenilikçi türbinler geliştiriyor.

MAVİ GİRİŞİMLERİN ÖNEMİ VE GELECEĞİ

Mavi girişimler; okyanusları temiz tutmak, sürdürülebilir balıkçılığı desteklemek, yenilenebilir enerji üretmek ve deniz ürünlerini sürdürülebilir biçimde geliştirmek gibi çok yönlü faydalar sağlar. Aynı zamanda yeni ekonomik fırsatlar yaratırken istihdamı da artırır.

Türkiye gibi üç tarafı denizlerle çevrili ülkeler için mavi girişimler, hem çevresel sürdürülebilirlik hem de ekonomik kalkınma açısından kritik önemdedir. Bu alanda yapılacak yatırımlar, Türkiye’nin gelecekteki ekonomik büyümesinin anahtarı olabilir.



2025 Yılı İçin İklim Odaklı Yeşil Girişimciler Aranıyor


 
2025 Yılı İçin İklim Odaklı Yeşil Girişimciler Aranıyor!

📍 Türkiye’nin İklim ve Sürdürülebilirlik Temalı İlk ve Tek İnovasyon Merkezi G-CORE’da yerinizi alın!

İklim Okulu öncülüğünde kurulan G-CORE (Green – Climate Oriented Research & Enterprise),
🌍 Sürdürülebilir şehirler ve doğa dostu yaşam stratejileri doğrultusunda;
🌱 Çevre dostu teknolojiye katkı sunacak,
💡 Toplumsal ve ekolojik sorunlara yenilikçi çözümler geliştirecek girişimcileri destekliyor!


🎯 Peki sizi neler bekliyor?

✅ İklim ve çevre temalı Kuluçka ve Ön Kuluçka Programları
Gerçek çevresel veri ile prototip ve çözüm geliştirme (Açık Veri – Sensör – Harita Entegrasyonu)
Ticarileştirme desteği ve yatırımcı buluşmaları
✅ Atölye çalışmaları, seminerler ve mentorluk ağı
✅ “Deneyimleme Sahnesi” ile ürününü test et, göster ve geliştir


📌 Girişimler, iklim uyumu ve sürdürülebilirlik odaklı 9 ana alanda destekleniyor:

  • 🔹 Doğa temelli çözümler

  • 🔹 Döngüsel ekonomi

  • 🔹 Karbon emisyon azaltımı

  • 🔹 Sıfır atık uygulamaları

  • 🔹 Yenilenebilir enerji çözümleri

  • 🔹 Ekolojik dijital araçlar

  • 🔹 Afet dayanıklılığı

  • 🔹 Yeşil altyapı tasarımları

  • 🔹 Sürdürülebilir tarım ve su yönetimi


🎓 Etki alanını genişletmek, projenle gerçek bir fark oluşturmak ve yeşil girişimcilik ekosisteminin bir parçası olmak istiyorsan, İklim Okulu seni G-CORE’a davet ediyor!


📝 Başvuru için:

📩 Soruların mı var?
📧 bilgi@iklimokulu.com

SON TARİH: 16 MAYIS 2025


💬 Etiketler:

#GCORE #İklimGirişimi #YeşilTeknoloji #İklimOkulu #SürdürülebilirGirişim
#DöngüselEkonomi #YeşilYenilik #İklimİnovasyonu #DoğaTemelliÇözümler
#GreenStartups #EcoInnovation #ClimateImpact #SıfırAtıkTeknolojileri

Şirketiniz TSRS’ye Hazır mı? Zorunlu Sürdürülebilirlik Raporlaması Başladı

TÜRKİYE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORLAMA STANDARTLARI (TSRS) HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

Son yıllarda, küresel ekonomi sürdürülebilirlik odaklı dönüşüm geçiriyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı, karbon nötr hedefleri ve yeşil finansman gibi kavramlar uluslararası ticaretin ve yatırım kararlarının merkezine yerleşti. Türkiye de bu sürecin dışında kalmamak için önemli adımlar atıyor. 04 Haziran 2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan düzenlemeyle, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) belirlenmiş ve uluslararası standartlarla uyumlu hale getirilmiştir.

Bu standartların temel amacı, işletmelerin sürdürülebilirlik riskleri ve fırsatları hakkında şeffaf bilgi sağlamalarını zorunlu hale getirmektir. Bu sayede, şirketlerin sürdürülebilirlik politikaları, çevresel ve sosyal etkileri, karbon ayak izi ve iklim değişikliğiyle mücadele süreçleri raporlanabilir hale gelmektedir. TSRS, finansal raporlama ile entegre bir sürdürülebilirlik raporlama çerçevesi sunarak, yatırımcılar ve diğer paydaşlar için daha güvenilir ve karşılaştırılabilir bilgiler sağlamayı hedefler.

TSRS 1: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKLE İLGİLİ FİNANSAL BİLGİLERİN AÇIKLANMASI

TSRS 1, şirketlerin sürdürülebilirlikle ilgili risk ve fırsatlarını finansal karar alıcılar için açıklamalarını zorunlu kılar. İşletmenin gelecekteki nakit akışlarını, finansmana erişimini ve sermaye maliyetini etkileyebilecek sürdürülebilirlik riskleri detaylandırılır.

Bu kapsamda raporlamada şu konular öne çıkar:

Değer zinciri boyunca çevresel ve sosyal etkiler
Şirketin sürdürülebilirlik performansını nasıl yönettiği
Risklerin ve fırsatların işletmenin finansal yeterliliğini nasıl etkileyebileceği

Bu bilgiler, yatırımcıların risk yönetimi ve fırsat analizi yapmalarına katkı sunarken, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine yönelik kurumsal stratejilerin şeffaf bir şekilde ortaya konmasını sağlar.

TSRS 2: İKLİMLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR

İklim değişikliğiyle mücadele ve uyum süreçleri, işletmelerin finansal yapısını doğrudan etkileyen faktörler arasındadır. TSRS 2, şirketlerin iklimle ilgili risklerini ve fırsatlarını açıklamalarını zorunlu hale getiren bir standarttır.

İşletmelerin raporlaması gereken başlıca konular:

İklimle ilgili fiziksel riskler (aşırı hava olayları, kuraklık, deniz seviyesinin yükselmesi vb.)
Karbon emisyonları ve azaltım stratejileri
Yeşil dönüşüm süreçleri ve sürdürülebilirlik yatırımları

Bu standart, şirketlerin karbon ayak izlerini şeffaf bir şekilde hesaplamalarını ve iklim politikalarını ortaya koymalarını sağlamaktadır. Bu durum, Avrupa Birliği’nin zorunlu kıldığı Karbon Sınır Mekanizması (CBAM) ile uyumluluğu da beraberinde getirecektir.

HANGİ ŞİRKETLER İÇİN ZORUNLU?

TSRS kapsamında raporlama yükümlülüğü, büyük işletmelerle başlamış olup, belirlenen eşik değerleri aşan firmalar için 01 Ocak 2024 itibarıyla zorunlu hale getirilmiştir.

Bu kapsamda raporlama yükümlülüğü şu aşamalarla uygulanacaktır:

İlk aşamada büyük ölçekli işletmeler (cari büyüklük kriterlerini aşan firmalar) raporlamaya tabi tutulacaktır.
Orta ölçekli işletmeler için geçiş süreci devam etmekte olup, ilerleyen yıllarda kapsam genişletilecektir.
Kapsam 3 emisyonları (tedarik zinciri emisyonları) için ilk iki yıl muafiyet tanınarak şirketlere uyum süreci sağlanmıştır.

Raporlama yükümlülüğüne dahil olan şirketler, uluslararası piyasalarda rekabet gücünü artırmak ve sürdürülebilirlik finansmanına erişim sağlamak açısından büyük bir avantaja sahip olacaktır.

TSRS DANIŞMANLIĞI: İKLİM OKULU YANINIZDA!

Sürdürülebilirlik raporlaması ve TSRS süreçleri, şirketler için teknik bilgi ve uzmanlık gerektiren bir süreçtir. İklim Okulu olarak, işletmelere TSRS uyumluluğu konusunda kapsamlı danışmanlık hizmeti sunuyoruz.

Hizmetlerimiz arasında:

TSRS 1 ve TSRS 2 uyum süreci danışmanlığı
Karbon ayak izi hesaplama ve raporlama
Sürdürülebilirlik stratejisi oluşturma
Yeşil finansmana erişim desteği
İklim riskleri analizi ve çözüm önerileri

Siz de TSRS süreçlerine uyum sağlamak, şirketinizin sürdürülebilirlik performansını artırmak ve uluslararası yatırımcıların dikkatini çekmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

İklim değişikliğiyle mücadelede, sürdürülebilirlik raporlaması en güçlü araçlardan biridir. Türkiye’nin yeşil dönüşüm sürecinde yerinizi almak için harekete geçin!




Yeşil Yakalılar: Geleceğin En Çok Kazandıran Meslekleri

Sevgili dostlar,

Son yıllarda iş dünyasında büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Artık sadece ofis çalışanları ve sahada görev yapan işçiler değil, gezegenin geleceğini doğrudan şekillendiren bir meslek grubu var: Yeşil Yaka Çalışanları. Çevre odaklı işler, yalnızca bir kariyer seçimi olmaktan çıkıp, iklim değişikliğiyle mücadelede, enerji dönüşümünde ve sürdürülebilir yaşamı teşvik etmede kilit roller üstlenmeye başladı. Üstelik bu meslekler artık yalnızca çevrecilerin değil, teknoloji uzmanlarının, mühendislerin, finansçılarının ve girişimcilerin de yer aldığı büyük bir ekosisteme dönüştü.

Peki, yeşil yaka meslekler tam olarak neler yapıyor? İş dünyasına nasıl bir fark katıyorlar? Şimdi bu soruların cevaplarına birlikte bakalım.

Rüzgâr Türbini Uzmanı Ne İş Yapar?
Rüzgâr enerjisi sektöründe çalışan bu uzmanlar, rüzgâr türbinlerinin kurulumunu, bakımını ve onarımını gerçekleştirir. Rüzgâr çiftliklerinin verimli çalışmasını sağlamak için mekanik, elektrik ve yazılım sistemlerini takip ederler. Ayrıca, türbin performans analizleri, enerji üretim tahminleri ve saha güvenliği yönetimi gibi süreçleri de yürütürler.

Güneş Enerjisi Mühendisi Ne İş Yapar?
Güneş enerjisi mühendisleri, güneş panelleri ve fotovoltaik sistemlerin tasarımını, kurulumunu ve bakımını üstlenir. Çatı ve arazi tipi güneş santrallerinin verimli çalışmasını sağlamak için elektrik, mekanik ve yazılım çözümleri geliştirirler. Ayrıca, güneş enerjisi santrallerinin şebekeye entegrasyonu, enerji depolama sistemleriyle uyumu ve verimlilik analizleri gibi süreçlerde de aktif rol oynarlar.

Elektrikli Araç Bakım Teknisyeni Ne İş Yapar?
Elektrikli ve hibrit araçların bakım ve onarımını yapan uzmanlardır. Batarya yönetim sistemleri, şarj altyapıları ve elektrik motorları üzerine çalışarak, araçların uzun ömürlü ve verimli şekilde kullanılmasını sağlarlar. Ayrıca, elektrikli araçlarda yazılım güncellemeleri ve güvenlik kontrolleri gibi teknik işlemleri de yürütürler.

Karbon Ayak İzi Danışmanı Ne İş Yapar?
Şirketler, kamu kurumları veya bireyler için karbon emisyonlarını hesaplar, analiz eder ve azaltma stratejileri geliştirirler. Yeşil ekonomi kapsamında karbon denkleştirme projeleri, sürdürülebilir enerji kullanım planları ve emisyon azaltım programları oluşturarak, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynarlar.

Sürdürülebilir Tarım Uzmanı Ne İş Yapar?
Sürdürülebilir tarım uzmanları, toprak sağlığı, su yönetimi, organik tarım ve biyolojik çeşitliliğin korunması konularında çalışır. Tarımsal üretimi ekosistemle uyumlu hale getirmek için doğal gübreler, zararlı böceklerle biyolojik mücadele ve su tasarrufu teknikleri geliştirirler.

Atık Yönetimi Mühendisi Ne İş Yapar?
Sanayi tesisleri, şehir yönetimleri ve özel şirketler için atık oluşumunu minimize eden sistemler tasarlar. Geri dönüşüm, kompostlama, enerji geri kazanımı gibi yöntemlerle atıkların ekonomiye kazandırılmasını sağlarlar. Ayrıca, tehlikeli atık yönetimi ve sıfır atık politikalarının uygulanmasını denetlerler.

Bu meslekleri incelediğimizde, yeşil yakalıların sadece çevreyi korumakla kalmayıp aynı zamanda ekonomik fırsatlar oluşturduğunu da görüyoruz. Artık yeşil işler, yalnızca bir çevreci hareketin parçası değil; teknolojiyle, finans dünyasıyla, sanayiyle iç içe geçmiş büyük bir sistemin anahtarı haline geldi.

Su ve Atıksu Yönetimi Uzmanı Ne İş Yapar?
Su kaynaklarının korunması ve etkin kullanımı için su arıtma, su tasarrufu ve su kalitesi yönetimi alanlarında çalışır. İçme suyu ve atıksu arıtma tesislerinde görev alarak, suyun sürdürülebilir kullanımını sağlamak amacıyla teknik çözümler üretirler.

Çevre Politikaları Danışmanı Ne İş Yapar?
Hükümetler, belediyeler, özel şirketler ve STK’lar için çevre mevzuatı, sürdürülebilirlik politikaları ve yeşil dönüşüm stratejileri geliştirir. Çevre dostu yatırımları teşvik eden düzenlemeler üzerinde çalışarak iklim politikalarının belirlenmesine katkı sağlarlar.

Yeşil Hidrojen Uzmanı Ne İş Yapar?
Yeşil hidrojen, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen temiz hidrojendir. Bu uzmanlar, hidrojen üretim teknolojileri, depolama ve taşımacılık süreçlerini optimize ederek temiz enerji dönüşümüne katkı sağlarlar.

Sonuç olarak, yeşil yaka mesleklerin popülerleşmesi sadece çevresel farkındalıkla ilgili değil. Bu meslekler aynı zamanda yeni ekonomik düzenin ve sanayi dönüşümünün merkezinde yer alıyor. Sürdürülebilir enerji, döngüsel ekonomi, karbon yönetimi gibi konular artık yalnızca birer ideal değil, rekabet avantajı sağlayan kritik sektörler haline geldi.

Bugün gelişmiş ülkeler yeşil dönüşüm için milyarlarca dolarlık yatırımlar yaparken, biz de Türkiye’de bu meslek gruplarına gereken önemi vermek zorundayız. Üniversiteler, meslek liseleri ve özel eğitim kurumları bu alanlarda daha fazla uzman yetiştirmeli; gençler yeşil yakalı kariyer fırsatlarını keşfetmeli.

Çünkü gelecekte, sadece çevreyi koruyan değil, aynı zamanda ekonomik olarak güçlü olanlar kazanacak.

Sevgilerle,
Süleyman Çetin  (Yeşil Yakalı) 

Çevre Yüksek Mühendisi ve Proje Uzmanı 



Yeşil Dönüşümü ve Sürdürülebilirliği Anlamak: Karbon, Su ve Geleceğin Ekonomisi



 Sevgili dostlar,

Dünya hızla değişiyor ve artık ekonomik kalkınmanın yalnızca finansal büyümeyle değil, çevresel sürdürülebilirlikle de ölçüldüğü bir döneme girdik. Karbon emisyonları, su tüketimi, yaşam döngüsü analizleri ve sürdürülebilirlik raporlamaları, şirketlerin ve ülkelerin geleceğini doğrudan etkileyen unsurlar haline geldi. Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM – CBAM) gibi uygulamaları, ihracatçı ülkeler için artık karbon emisyonlarını yönetmeyi zorunlu kılıyor.

Bu yazıda, karbon ayak izi, su ayak izi, yaşam döngüsü analizi, sürdürülebilirlik raporlaması ve karbon kredisi projeleri gibi kavramları detaylarıyla ele alarak, şirketler ve bireyler için ne anlama geldiğini inceleyeceğiz.


Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM – CBAM)

Avrupa Birliği’nin uygulamaya koyduğu Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM – CBAM), yüksek karbon salınımı yapan ürünlere ek maliyetler getiren bir düzenlemedir. 1 Ekim 2023’te yürürlüğe giren bu sistem, demir-çelik, çimento, alüminyum, elektrik, gübre ve hidrojen gibi sektörleri kapsıyor.

Neden Önemli?
SKDM’nin amacı, Avrupa pazarına giren ürünlerin karbon salınımını azaltarak, çevresel sürdürülebilirliği teşvik etmek ve yüksek emisyonlu üretim yapan ülkeleri dönüşüme zorlamaktır. Türkiye gibi AB ile yoğun ticaret yapan ülkeler için bu mekanizma büyük bir ekonomik dönüşüm ihtiyacını beraberinde getirmektedir.

Kimleri Etkiliyor?

  • Avrupa’ya ihracat yapan firmalar
  • Yüksek karbon salınımına sahip üretim yapan sanayi tesisleri
  • Sürdürülebilir üretim süreçlerini benimsemek zorunda olan şirketler

Ne Yapılmalı?

  • Karbon ayak izi hesaplamaları yapılmalı
  • Düşük karbonlu üretim modellerine geçilmeli
  • Enerji verimliliği artırılmalı ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanılmalı

Karbon Ayak İzi (KAİ) Nedir?

Karbon ayak izi, bir kişi, kuruluş veya ülkenin atmosfere saldığı toplam sera gazı miktarını ifade eder. CO₂ (karbondioksit) eşdeğeri ile ölçülür ve iki temel kategoriye ayrılır:

  1. Doğrudan Emisyonlar → Fosil yakıt tüketimi, sanayi faaliyetleri, ulaşım gibi kaynaklardan doğrudan salınan karbon
  2. Dolaylı Emisyonlar → Ürünlerin üretim süreçleri, elektrik tüketimi, satın alınan hizmetler gibi dolaylı kaynaklardan gelen karbon

Karbon Ayak İzi Nasıl Azaltılır?

  • Enerji verimliliği artırılmalı, yenilenebilir enerjiye geçilmeli
  • Ulaşımda elektrikli araçlar tercih edilmeli, toplu taşıma yaygınlaştırılmalı
  • Endüstride düşük karbonlu teknolojiler teşvik edilmeli
  • Ormanlık alanlar artırılmalı, karbon yutak alanları korunmalı

SKDM ile karbon ayak izinin önemi daha da arttı. Çünkü yüksek karbon salınımı yapan ürünler, uluslararası ticarette ek vergilere tabi tutuluyor.


Su Ayak İzi (SAİ) Nedir?

Tıpkı karbon ayak izi gibi, su ayak izi de bir bireyin, şirketin veya ülkenin tükettiği toplam su miktarını ölçer. Üç ana bileşeni vardır:

  1. Mavi Su Ayak İzi → Tatlı su kaynaklarından (nehirler, göller) doğrudan çekilen su
  2. Yeşil Su Ayak İzi → Tarımda yağmur suyu kullanımı
  3. Gri Su Ayak İzi → Kullanılan suyun kirlenmesi sonucu geri dönüşümü zor hale gelen miktar

Neden Önemli?

  • Küresel su kaynakları giderek azalıyor. Türkiye, su stresi yaşayan ülkelerden biri.
  • Tarımda kullanılan suyun %50’den fazlası yanlış sulama nedeniyle israf ediliyor.
  • Sanayi sektöründe su kullanımı giderek artıyor.

Nasıl Azaltılır?

  • Su tasarrufu sağlayan üretim teknikleri benimsenmeli
  • Tarımda damla sulama ve ileri sulama sistemleri kullanılmalı
  • Sanayi tesislerinde suyun geri dönüşümü sağlanmalı

Yaşam Döngüsü Analizi (LCA) Nedir?

Bir ürünün veya hizmetin üretimden tüketime kadar olan çevresel etkilerini analiz eden bir yöntemdir. LCA, ürünlerin karbon ayak izini, su ayak izini ve çevresel etkilerini ölçerek sürdürülebilir üretim süreçleri geliştirilmesine yardımcı olur.

Aşamaları:

  1. Hammadde çıkarımı → Üretimde kullanılan malzemelerin çevresel etkisi
  2. Üretim süreci → Fabrikalarda enerji tüketimi ve atık miktarı
  3. Dağıtım ve lojistik → Nakliye ve depolama süreçleri
  4. Tüketim ve kullanım → Ürünün kullanıldığı süre boyunca oluşturduğu atık ve enerji tüketimi
  5. Atık yönetimi → Geri dönüşüm veya bertaraf edilme süreci

Neden Önemli?

  • Şirketler, çevre dostu ürünler üretmek için LCA analizlerine ihtiyaç duyuyor.
  • AB ve SKDM gibi düzenlemeler, şirketlerden LCA verileri talep ediyor.
  • Tüketiciler, çevresel etkisi düşük ürünleri tercih etmeye başladı.

Sürdürülebilirlik Raporlaması ve GRI (TSRS)

Sürdürülebilirlik raporlaması, şirketlerin çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) performanslarını şeffaf bir şekilde paylaşmalarını sağlayan bir sistemdir. Küresel Raporlama Girişimi (GRI - Global Reporting Initiative), sürdürülebilirlik raporlaması için en yaygın kullanılan standartlardan biridir.

Neden Önemli?

  • Yatırımcılar ve tüketiciler, çevresel etkilerini azaltan şirketlere daha fazla yöneliyor.
  • Avrupa Birliği ve SKDM gibi düzenlemeler, şirketlerden sürdürülebilirlik verilerini talep ediyor.
  • Yeşil finansman imkanlarından yararlanmak için şirketlerin sürdürülebilirlik performanslarını açıklaması gerekiyor.

Karbon Kredisi Proje Geliştirme

Karbon kredisi, bir şirketin veya ülkenin belirli bir miktarda sera gazı emisyonunu dengelemesine olanak tanıyan bir finansal mekanizmadır.

Nasıl Çalışır?

  • Bir şirket karbon azaltıcı projelere yatırım yaparak karbon kredisi elde eder.
  • Bu krediler, uluslararası karbon piyasalarında satılabilir.
  • Orman koruma, yenilenebilir enerji projeleri, enerji verimliliği projeleri bu kapsama girer.

Neden Önemli?

  • Şirketler karbon nötr hale gelmek için karbon kredisi projelerine yöneliyor.
  • Yeşil yatırımlar için yeni finansman olanakları doğuyor.

Sonuç Olarak,

Yeşil dönüşüm artık bir tercih değil, zorunluluk. SKDM, karbon ve su ayak izi, sürdürülebilirlik raporlaması gibi kavramlar, hem şirketler hem de bireyler için çevresel sorumlulukları yeniden tanımlıyor. İş dünyasında rekabet edebilmek ve geleceğe hazır olmak için bu kavramları anlamak ve uygulamak zorundayız.

Sevgiyle kalın,

Süleyman ÇETİN
Çevre Yüksek Mühendisi ve Proje Uzmanı

Türkiye’nin Yeni İstihdam Gücü: Yeşil Yaka Meslekleri

Yeşil Yaka: Yeni Nesil İstihdamın Yükselen Gücü

Sevgili Dostlar,

Uzun yıllardır iş dünyasında beyaz yaka ve mavi yaka kavramları üzerinden kariyer yolları şekillendi. Ancak artık bu geleneksel ayrımın yanına yeşil yaka ekleniyor ve iş dünyasının en gözde çalışanları arasına girmeyi başarıyor. Çevre ve sürdürülebilirlik temelli yeni nesil meslekler, sadece ekosistemi koruma amacı taşımıyor; aynı zamanda yüksek gelir ve istihdam güvencesi de sunuyor.

Günümüzde iklim değişikliğiyle mücadele, sıfır atık uygulamaları, karbon salınımını azaltma hedefleri, yenilenebilir enerji ve sürdürülebilir tarım gibi alanlara yapılan yatırımlar hızla artıyor. Türkiye’de yeşil ekonomiye ayrılan kaynak son üç yılda 150 kat büyüyerek 8 milyar doları aştı. Küresel ölçekte ise bu rakam 2 trilyon doları buldu. Bu durum, sadece çevre için değil, iş dünyası için de büyük bir dönüşüm anlamına geliyor. Önümüzdeki beş yıl içinde Türkiye’de yeşil yaka çalışanlarının sayısının 1 milyonu aşması bekleniyor!

Yeşil Yakaya Olan Talep Hızla Artıyor!

Türkiye’de yenilenebilir enerji, sürdürülebilir tarım, karbon yönetimi, atık ve su yönetimi gibi çevre dostu sektörlerde nitelikli iş gücü açığı hızla büyüyor. Büyük şirketler, açık pozisyonlarının %40’ının yeşil ekonomi ile ilgili olduğunu belirtirken, bu alanda yeterli uzman bulunmaması nedeniyle maaşlar hızla yükseliyor.

Elektrikli araç sektöründe faaliyet gösteren bir şirket yetkilisi durumu şöyle özetliyor:
“Elektrikli araç teknisyenlerimiz 90 bin TL maaş alıyor. Beş yıl önce böyle bir pozisyon gündemde bile değilken, bugün en çok aranan mesleklerden biri haline geldi.”

Benzer şekilde rüzgâr enerjisi sektöründe çalışan bir yetkili de “Türkiye’de rüzgâr türbini bakım uzmanı bulmak neredeyse imkânsız hale geldi. Maaşlar hızla yükseliyor ve yetişmiş elemanları elimizde tutmak için büyük çaba harcıyoruz” diyerek bu alanın önemine dikkat çekiyor.

Bu tablo, yeşil yaka çalışanlarının iş dünyasının en çok kazananları arasına girdiğini gösteriyor.

Yeşil Yaka Mesleklerinde Maaşlar Zirveye Çıkıyor!

  • Rüzgâr Türbini Uzmanı: 90.000 TL – 130.000 TL
  • Güneş Enerjisi Mühendisi: 75.000 TL – 150.000 TL
  • Elektrikli Araç Bakım Teknisyeni: 80.000 TL – 100.000 TL
  • Karbon Ayak İzi Danışmanı: 100.000 TL – 500.000 TL
  • Sürdürülebilir Tarım Uzmanı: 60.000 TL – 85.000 TL
  • Atık Yönetimi Mühendisi: 75.000 TL – 110.000 TL
  • Su ve Atıksu Yönetimi Uzmanı: 85.000 TL – 100.000 TL
  • Çevre Politikaları Danışmanı: 90.000 TL – 400.000 TL
  • Sıfır Atık Proje Yöneticisi: 90.000 TL – 120.000 TL
  • Yeşil Finans Uzmanı: 80.000 TL – 140.000 TL
  • Biyoenerji Mühendisi: 90.000 TL – 130.000 TL
  • İklim Değişikliği Risk Analisti: 95.000 TL – 160.000 TL
  • Sürdürülebilir Lojistik Uzmanı: 80.000 TL – 110.000 TL
  • Toprak Sağlığı ve Biyoçeşitlilik Uzmanı: 95.000 TL – 100.000 TL
  • Dikey Tarım Mühendisi: 80.000 TL – 180.000 TL
  • Enerji Depolama Sistemleri Mühendisi: 90.000 TL – 180.000 TL
  • Yeşil Hidrojen Uzmanı: 100.000 TL – 200.000 TL

Bu maaş skalaları, yeşil ekonominin geleceğin en kazançlı sektörlerinden biri haline geldiğini açıkça ortaya koyuyor.

Yatırımlar Büyüyor, Fırsatlar Artıyor

  • Türkiye’de yenilenebilir enerji yatırımları 2023’te %85 artarak 10 GW’lık yeni kapasite devreye alındı.
  • Elektrikli araç şarj istasyonu sayısı son bir yılda %400 artışla 10.000’i geçti.
  • Sürdürülebilir tarım teknolojileri için özel teşvik paketleri açıklandı, bu alandaki istihdam %70 arttı.
  • AB’nin 2030 Yeşil Mutabakatı kapsamında Türk şirketleri için yıllık 50 milyar dolarlık yeşil ihracat fırsatı doğdu.

Üniversiteler ve Meslek Liseleri Bu Değişime Uyum Sağlıyor

Yeşil yaka mesleklerindeki uzman açığı, eğitim sistemini de dönüştürmeye başladı.

  • İTÜ ve ODTÜ gibi üniversiteler, 2024 itibarıyla "Yeşil Teknolojiler" bölümlerini açtı.
  • Meslek liselerinde "yenilenebilir enerji teknisyenliği" eğitimi verilmeye başlandı.
  • Online eğitim platformlarında "yeşil ekonomi" ve "karbon muhasebesi" gibi konulara olan talep %300 arttı.

Yeşil Yakalı Meslekler Bize Ne Anlatıyor?

Sevgili dostlar, iş dünyasında yeşil yaka meslekleri artık alternatif değil, ana akım kariyer yollarından biri haline gelmiş durumda. Çevre odaklı bu meslekler, sadece ekolojik fayda sağlamıyor, aynı zamanda yüksek maaş ve iş güvencesi de sunuyor.

Özellikle gençler için yenilenebilir enerji, sürdürülebilir tarım, karbon yönetimi ve çevre mühendisliği gibi alanlarda uzmanlaşmak büyük fırsatlar sunuyor. Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek bu meslekler, hem doğayı koruyan hem de ekonomik büyümeye katkı sağlayan bir gelecek inşa ediyor.

Eğer kariyer yolunuzu şekillendirirken geleceğin meslekleri arasında yer almak istiyorsanız, yeşil ekonomi ve sürdürülebilirlik alanlarına yönelmenin tam zamanı!

Sevgiyle kalın,

Süleyman ÇETİN
Çevre Yüksek Mühendisi ve Proje Uzmanı



GreenTech İzmir, Yeşil Teknolojiler Girişim Hızlandırma Programı

Yeşil teknolojiler ve sürdürülebilirlik alanında faaliyet gösteren startupları hedefleyen ve Ajansımız tarafından bu yıl beşincisi gerçekleştirilecek olan girişim hızlandırma programı GreenTech İzmir 2022 başvuruları başladı.

Bu yılki teması “geri dönüşüm” olarak belirlenen programa tarım ve sanayi atıkları ile evsel atıkların geri dönüşümüne yönelik yenilikçi teknik, teknoloji, proses, malzeme, otomasyon çözümleri, yazılım ve hizmet üreten veya yerlileştiren tüm startuplar başvurabilir.


GREENTECH İZMİR NEDİR?

 Yeşil teknolojiler ve sürdürülebilirlik alanında faaliyet gösteren girişimcilere yönelik bir hızlandırma programı olan Greentech, 2018 yılından beri kurumsal aktörler ve girişimcileri buluşturmaya devam ediyor. Bu yıl beşincisi düzenlenecek olan program kapsamında tarım ve sanayi atıkları ile evsel atıkların geri dönüşümüne yönelik yenilikçi teknik, teknoloji, proses, malzeme, otomasyon çözümleri, yazılım ve hizmet üreten veya yerlileştiren startupların güçlendirilmesi amaçlanıyor.

Geri dönüşüm alanında faaliyet gösteren startuplar 6 haftalık hızlandırma  kampından sonra gerçekleştirilecek Demo Day etkinliğinde projelerini sektördeki kurumsal aktörlere (yerel yönetimler, ilgili özel sektör ve girişim sermayesi temsilcileri) sunacaktır.

GREENTECH İZMİR'e NASIL BAŞVURULUR?

Online olarak yürütülecek programa ülke genelinde faaliyet gösteren startuplar başvuru yapabilecektir. Startupların öncelikli olarak aşağıda belirtilen alanlarda geliştirdikleri ya da yerlileştirdikleri ürün ve hizmetleri kapsayan projeleri ile başvuru yapmaları beklenmektedir:

Evsel atıklar

  • Kaynağında ayrıştırma, toplama, taşıma (ölçme ve takip teknik/teknoloji ve sistemleri) ve işleme
  • Geri kazanım ve geri dönüşüm
  • Organik atıkların ayrıştırılması ve değerlendirilmesi (kompost, biyogaz vb. )
  • Karışık toplanan atıkların ayrıştırılması ve geri kazanımı
  • Çöp gazı/arıtma çamurundan enerji üretimi
  • Arıtma çamurlarının yönetimi
  • Deniz atıklarının toplanması ve bertarafı
  • Özel atıkların (ömrünü tamamlamış lastikler, atık pil ve aküler, elektronik atıklar, bitkisel ve madeni yağlar) geri kazanımı, geri dönüşümü ve bertarafı
  • Koku yönetimi

Sanayi atıkları

  • Kaynağında ayrıştırma, toplama, taşıma (ölçme ve takip teknik/tekloloji ve sistemleri) ve işleme
  • Atıklardan alternatif hammadde/ biyoyakıt üretimi
  • Gıda, kâğıt, plastik, geri dönüşüm sektörleri öncelikli olmak üzere sanayi atıklarının geri dönüşümü
  • Çevre duyarlı tehlikeli atık bertarafı
  • Endüstriyel simbiyoz uygulamaları
  • Atıksu geri kazanımı ve yeniden kullanımı

 Tarım atıkları

  • Atıklardan alternatif hammadde üretimi
  • Tarımsal kimyasal ambalaj atıklarının toplanması, taşınması, geri dönüşümü ve bertarafı
  • Kirletilmiş toprak ve su kaynaklarının iyileştirilmesi


ABOUT GREENTECH İZMİR

 Greentech is an acceleration program addressing entrepreneurs in green technologies and sustainability and has brought together corporate actors and entrepreneurs since 2018. The fifth rerun of the program this year aims to strengthen startups that produce or localize innovative techniques, technology, processes, materials, automation solutions, software, or services for the recycling of agricultural, industrial, and domestic waste.

Startups operating in recycling will participate in an 6 week acceleration camp, which will be followed by a Demo Day event where they will have the opportunity to present their projects to corporate actors (local administrations, representatives from the private sector, and venture capital investors).

The program will be online and available to startups from all around the country. Startups are to apply with projects addressing goods or services that they developed or localized primarily in the following areas:

Domestic waste

  • Sorting waste at the source, collecting, transporting (measurement and tracking techniques, technologies and systems), and processing
  • Recovery and recycling
  • Sorting and recovering organic waste (compost, biogas, etc.)
  • Sorting and recovering waste collected in a mixture
  • Generating power from landfill gas/sewage sludge
  • Sewage sludge management
  • Collecting and disposing of marine pollution
  • Recovering, recycling, or disposing of special wastes (expired tires, waste cells or car batteries, electronic waste, vegetative or mineral oils)
  • Odor control

 Industrial waste

  • Sorting waste at the source, collecting, transporting (measurement and tracking techniques, technologies and systems), and processing
  • Producing alternative raw materials/biofuel from waste
  • Recycling industrial waste with a priority in food, paper, plastic, and recycling industries
  • Eco-friendly hazardous waste disposal
  • Industrial symbiosis practices
  • Waste water recycling and recovery

 Agricultural waste

  • Producing alternative raw materials from waste
  • Collecting, transporting, recycling, and disposing of agrochemical packaging waste
  • Rehabilitating polluted soil and water resources


BAŞVURU KRİTERLERİ

Startup Faaliyet Alanı

Türkiye’de tarım ve sanayi atıkları ile evsel atıkların geri dönüşümüne yönelik yenilikçi teknik, teknoloji, proses, malzeme, otomasyon çözümleri, yazılım ve hizmet üreten veya yerlileştiren startuplar

Startup Aşaması

  • Prototip Aşaması
  • Erken Ticarileşme Aşaması
  • Olgunluk Aşaması


APPLICATION CRITERIA

 Activity Area

Turkish startups that produce or localize innovative techniques, technology, processes, materials, automation solutions, software or services for the recycling of agricultural, industrial, and domestic waste

Startup Phase

  • Prototype Phase
  • Early stage of commercialization
  • Maturity Stage

NEDEN KATILMALI?

 Startuplar

  • Pazara ve ürüne ilişkin teknik geri bildirim
  • Müşteri ve pazar doğrulama
  • Ar-Ge işbirliği fırsatları
  • Potansiyel müşteriler ile bir araya gelmek
  • Yatırım ve satış imkanları

Kurumsal Aktörler

  • İnovatif proje ve iş fikirleri ile tanışmak
  • Sektör içindeki yenilikleri açık inovasyon ve işbirlikleri ile hızlandırmak
  • Sürdürülebilirliğe ve Türkiye’de yeşil teknolojiler sektörünün gelişimine katkı sağlamak

WHY ATTEND?

 Startups

  • Technical feedback on your product and the market
  • Customer and market validation
  • Possibilities of R&D collaborations
  • Meet your potential customers
  • Investment possibilities

Institutional/Corporate Actors

  •  To access new ideas and pioneering projects
  • Accelerate the innovations within sector by open innovation and collaboration
  • To contribute to the growth of green technologies and sustainablity in Türkiye.


TAKVİM | CALENDAR

Başvurular (Applications): 3 – 31 Ekim | 3 – 31 October 2022 

——

Online Hazırlık Kampı (Boot Camp)4 Kasım – 16 Aralık | 4 November – 16 December 2022

——

Startup – Kurumsal Aktör Buluşma Günü (Demo Day): 21 Aralık | 21 December 2022

——

Başvuru için:  https://techin2b.com/events/greentech-zmir-2022-yesil-teknolojiler-girisim-hizlandirma-programi-basvuru-fo?Id=335