Ad

22 Nisan Dünya Günü: Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Harekete Geç

22 NİSAN DÜNYA GÜNÜ: GEZEGENİMİZİN SESİNE KULAK VER

Değerli dostlar,

Dünya Günü, tam da bu yüzden yalnızca bir çevre günü değil; aynı zamanda adalet, eşitlik, dayanışma ve sürdürülebilirlik günüdür.

Tüm bunlar Dünya Günü’nü bir gün değil, bir yaşam modeline dönüştürme çabamızın yansımasıdır.

Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen ve her yıl 22 Nisan’da kutlanan Dünya Günü, aslında bir kutlama değil, bir hatırlatmadır.
Çünkü dünya artık bize değil, biz dünyaya borçluyuz.
Toprak çatlıyor, sular çekiliyor, ormanlar yanıyor, hava zehirleniyor.
İklim değişikliği artık uzak bir gelecek değil, bugünün krizi.
Peki, Neden 22 Nisan?
22 Nisan 1970’te milyonlarca insan ABD’de sokaklara çıktı ve “temiz hava, temiz su, temiz gelecek” talep etti.
Bu hareket kısa sürede küresel bir ekolojik uyanışa dönüştü.
Bugün 190’dan fazla ülkede dünya genelinde 1 milyardan fazla kişi her yıl bu günü çeşitli farkındalık etkinlikleriyle anıyor.
Ancak gelin kabul edelim:
Dünya artık bir günü değil, her günü kendisine ayırmamızı istiyor.
İklim Okulu’nun Bakışıyla Dünya Günü
Biz İklim Okulu olarak bu günü sadece hatırlamak değil, dönüştürmek için kullanıyoruz.
Çünkü biliyoruz ki farkındalık yetmez, eylem gerekir.
• Yerel yönetimlerle SECAP hazırlığı,
• Kurumlarla karbon ayak izi hesaplamaları,
• Gençlerle iklim eğitimi,
• Şirketlerle yeşil dönüşüm danışmanlığı,
• Okullarda sıfır atık ve enerji verimliliği uygulamaları,
• Kütüphanelerle iklim kitaplığı oluşturma,
• Ailelerle doğal yaşam eğitimleri...

Bu Yılın Teması: PLANET vs. PLASTİK
2024 Dünya Günü’nün teması “Planet vs. Plastic” yani “Gezegen mi, Plastik mi?”
Her yıl 400 milyon tondan fazla plastik üretiliyor.
Yüzlerce yıl doğada kalan bu maddeler artık deniz tuzunda, anne sütünde, hatta akciğerlerimizde bile var.
Bu yılın mesajı çok net:
Plastikten değil, doğadan yana ol.

SONUÇ OLARAK:
Dünya Günü, bir dilek günü değil, bir karar günüdür.
Karar ver: Daha az tüket, daha çok düşün.
Karar ver: Çöpe değil, toprağa sadık kal.
Karar ver: Bugünü değil, yarını gözet.
Ve unutma…
Başka bir dünya yok. Ama başka bir yaşam mümkün.
Süleyman ÇETİN
Çevre Yüksek Mühendisi – Proje Uzmanı – İklim Okulu Kurucusu



GRAFFİTİ SANATIYLA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ ANLATMAK

 

🎨 “İklim Okulu” Graffitileri: Bir İfade, Bir Hareket

Şehirlerin gri duvarlarında, tek bir ifade yankılanıyor:
İKLİM OKULU

Bu graffiti serisi, sadece bir isim değil; bir duruşun, bir davetin ve bir çağrının duvara yansıması.

İklim Okulu graffitileri, doğrudan hiçbir şey söylemeden çok şey anlatıyor. Çünkü bazen en güçlü mesajlar, tek kelimelik bir imzada saklıdır.
Her harfte bir fikir, her fırça izinde bir eylem duygusu var. Bu tasarımlar, iklim krizine karşı duyarlılığı artırmak ve toplumu görünür, kalıcı bir dille harekete geçirmek için üretildi.

🎨 Graffitilerde sadece “İklim Okulu” yazıyor çünkü:
• Merak uyandırmak istiyoruz.
• Gençlerin ilgisini tasarımla çekmek istiyoruz.
• Herkesin kendi anlamını yükleyeceği bir boşluk bırakıyoruz.
• Ve bu iki kelimeyle, bir bütün hareketi temsil ediyoruz.

Görsellerde kullanılan renkler, tipografik stiller ve sanatsal formlar, her graffitiye ayrı bir karakter kazandırıyor. Blockbuster, tag, roller, wildstyle, kufi ve daha birçok stilde tasarlanan bu yazılar, sadece bir görsel değil; sokakla konuşan bir vizyon.


Bu graffitiler sokaklara yazılsa ne olurdu?
Birileri durup bakar mıydı?
Bir genç onu görüp araştırır mıydı?
Cevabımız: Evet. Çünkü bu sadece bir yazı değil, bir başlangıç.


🟢 İklim Okulu graffitileri ile, harekete görsel bir kimlik kazandırıyoruz.
Ve her duvarda, her paylaşımda şu mesajı bırakıyoruz:
“Buradayız. Öğreniyoruz. Savunuyoruz.”












Sen de bir İklim Savunucusu Ol!

İklim krizi sadece geleceğin değil, bugünün meselesi. Gezegenimiz her geçen gün daha fazla baskı altında. Kuraklık, hava kirliliği, ormansızlaşma, biyoçeşitlilik kaybı... Bunlar yalnızca haberlerde gördüğümüz başlıklar değil — yaşadığımız dünyanın gerçekleri.

Ama bu gidişatı değiştirebiliriz.
Kim mi? Sen.

🌱 Eğer doğaya saygın varsa,
🌱 Eğer sosyal adalet senin için sadece bir kavram değilse,
🌱 Eğer “bir şey yapmalıyım” diyorsan ama nereden başlayacağını bilmiyorsan...

İklim Okulu seni bekliyor.
“İklim Savunucuları” olarak bir araya geliyor, eğitim alıyor, fikir üretiyor ve projeler geliştiriyoruz.
Sadece konuşmuyoruz, harekete geçiyoruz.

📣 Lise öğrencisi, üniversiteli ya da yeni mezun…
Senin enerjine, fikrine, emeğine ihtiyacımız var.
Yerel çözümler, ulusal etkiler doğurur. Ve sen bu değişimin parçası olabilirsin.


🎯 Sen de bir İklim Savunucusu ol – başvurunu yap, harekete katıl!

Doğada Yön Bulma Rehberi: En Etkili 10 Yöntem

DOĞADA YÖN BULMA: DOĞAL YÖNTEMLERLE KAYBOLMADAN İLERLEYİN

Doğada vakit geçirmek hem beden hem zihin sağlığı açısından son derece faydalıdır. Ancak doğa yürüyüşleri, kamp, dağcılık ya da keşif gibi faaliyetlerde yön bulma becerisi hayati önem taşır. Modern araçlar (pusula, GPS, harita uygulamaları) oldukça yardımcı olsa da, bu cihazlar her zaman çalışmayabilir. İşte bu yüzden doğal yöntemlerle yön bulma tekniklerini bilmek, hem güvenliğiniz hem de özgüvenli bir doğa deneyimi için çok değerlidir.

Aşağıda doğada yön bulmak için kullanılabilecek başlıca yöntemleri detaylıca bulabilirsiniz:


1. GÜNEŞE GÖRE YÖN BULMA

Güneş, doğada yön tayininde en güvenilir işaretlerden biridir.

  • Güneş sabahları doğudan doğar ve akşamları batıdan batar. Bu bilgi temel alınarak yaklaşık yön tayini yapılabilir.

  • Öğle vakti (güneş tam tepede) olduğunda gölge en kısa halindedir ve gölge neredeyse tam kuzeyi gösterir.

Gölge Çubuğu Yöntemi (İlkel Güneş Saati)

  1. Düz bir zemine bir çubuk saplayın.

  2. Çubuğun gölge ucunu küçük bir taşla işaretleyin (örneğin sabah).

  3. 15–20 dakika bekleyin ve gölgenin yeni ucunu yeniden işaretleyin.

  4. İlk noktayla ikinci nokta arasında düz bir çizgi çekin. Bu çizgi doğu-batı doğrultusunu verir.

  5. İlk nokta batı, ikinci nokta doğudur. Bu çizgiye dik olarak kuzey-güney doğrultusunu da tahmin edebilirsiniz.


2. DOĞAL İŞARETLERLE YÖN BULMA

Ağaç ve Taşların Yüzeyleri

  • Ağaçların kuzey yönü daha nemli ve yosunludur; genellikle daha koyu renkte olur.

  • Güney yönü ise daha fazla güneş aldığı için kuru, açık renkli ve çatlamış olabilir.

  • Büyük taşların da kuzeye bakan yüzleri nemli ve yosunlu olabilir.

Karınca Yuvaları ve Termit Tepeleri

  • Karınca yuvaları genellikle güneye bakacak şekilde açılır, çünkü sabah güneşinden faydalanmak isterler.

  • Termit tepeleri (özellikle Afrika’da) de genellikle güneye daha yüksek kısımlarla bakar.


3. YILDIZLARA GÖRE YÖN BULMA

Geceleri doğada yön bulmak istiyorsanız Kutup Yıldızı (Polaris) en güvenilir kılavuzdur.

  • Kutup Yıldızı her zaman kuzeyi gösterir.

  • Bu yıldızı bulmak için Büyükayı (Yedigen) takımyıldızını gözlemleyin. Büyükayı’nın kepçe kısmının iki ucu, Kutup Yıldızı’na doğru bir çizgi oluşturur.

  • Bu yıldız oldukça sabit olduğundan, yön tayininde şaşmaz.


4. SAATLE YÖN BULMA (Analog Saat Yöntemi)

Bu yöntem analog (akrep-yelkovanlı) saatle yapılır.

  • Saati yere paralel şekilde tutun.

  • Akrep yönünü güneşe doğru çevirin.

  • Akrep ile 12 arasındaki açının ortası güney yönünü gösterir.

  • Bu yöntem yalnızca kuzey yarımkürede ve saat güneş saatine göre ayarlanmışsa işe yarar.


5. RÜZGÂR, BULUT VE DOĞAL FORMASYONLARLA YÖN TAHMİNİ

  • Rüzgâr yönü, bölgede hâkim olan hava sistemine göre değişiklik gösterse de, bazı bölgelerde sabah ve akşam rüzgârları düzenli olabilir.

  • Dağ yamaçlarında, kar daha geç eriyen kuzey yamacında daha uzun süre kalır.

  • Buzulların ve akarsuların şekli, eğimin yönünü ve genel coğrafi eğilimleri verebilir. Akarsular genellikle eğimin yönüne doğru akar.


6. TEKNOLOJİK ARAÇLARLA YÖN BULMA (Alternatif)

Modern doğa gezilerinde harita, pusula, GPS gibi teknolojik cihazlar yön bulma sürecini oldukça kolaylaştırır. Ancak bu araçların pil ömrü sınırlıdır, sinyal olmayabilir veya fiziksel olarak zarar görebilirler. Bu nedenle doğal yöntemleri bilen bir gezgin her zaman avantajlıdır.


SONUÇ: BİLGİ, DOĞADA GÜVENLİĞİ ARTIRIR

Doğada yön bulmak sadece hayatta kalmak için değil, doğayla daha bilinçli bir ilişki kurmak için de önemlidir. Doğal yön bulma yöntemlerini öğrenmek, hem teknolojiye bağımlı kalmadan hareket edebilmeyi sağlar, hem de doğaya olan bakış açınızı derinleştirir. Doğayla uyum içinde, bilinçli adımlar atmak için yön duygunuzu geliştirmeniz önemlidir.

Unutmayın: İyi bir doğa gezgini yalnızca yürüyen değil, yönünü bilen kişidir.




İklim Okulu Vizyonu, Misyon ve Amacı

Bilge Nesil Enstitüsü ve Yeşil Orman Okulu uzmanları tarafından desteklenen İklim Okulu'nun Vizyonu, Misyon ve Amacı şöyledir;

İKLİM OKULU VİZYONU

İklim Okulu, dünyanın neresinde ve hangi sektörde olursa olsun, tüm birey ve kuruluşların iklim dostu bir gelecek için dönüşümünü destekleyen bir öğrenme ekosistemi sunar. Vizyonumuz, bilgiye dayalı ve çözüm odaklı eğitimler yoluyla sağlıklı bir gezegende, adil ve dirençli toplumlar inşa etmek; geleceğin iklim liderlerini bugünden yetiştirmektir.
İklim Okulu; doğa ile uyumlu, karbon ayak izini azaltan, sosyal sorumluluk temelli bir kalkınma vizyonunu yaygınlaştırmayı hedefler.


İKLİM OKULU MİSYONU

İklim Okulu’nun misyonu; iklim değişikliği, sürdürülebilirlik ve çevresel dönüşüm konularında güncel bilimsel bilgi, uygulanabilir stratejiler ve etkileşimli öğrenme yöntemleri ile bireyleri ve kurumları bilinçlendirmektir.
Kurumsal, yerel veya bireysel ölçekte fark etmeksizin; her seviyeden katılımcıya yönelik eğitim programlarıyla, iklim bilinci yüksek, çözüm üreten, sorumluluk alan ekipler oluşturmayı amaçlarız.
İklim Okulu, sadece bilgi aktaran değil; dönüşüm başlatan, ilham veren ve öğrenen organizasyonlar inşa eden bir öğrenme platformudur.


İKLİM OKULU’NUN AMACI

İklim Okulu’nun temel amacı, iklim değişikliği ve sürdürülebilir kalkınma konularındaki en güncel araştırmaların ve çözümlerin, özellikle iklim krizinden en fazla etkilenen birey ve sektörlerde gerçek, adil ve uygulanabilir etkilere dönüşmesini sağlamaktır.
Kuruluşların iklim hedeflerine ulaşmalarını destekleyen programlarla; çalışanların bilgi ve becerilerini geliştirir, ekipleri yeşil dönüşüm sürecinde etkin kılar.
Bu kapsamda İklim Okulu, iklim dostu uygulamalara yön veren, eğitim odaklı, yenilikçi ve kurumlara özel esnek modeller sunarak, daha dirençli bir gelecek için birlikte ilerlemeyi amaçlar.



SECAP NASIL HAZIRLANMALIDIR?



BELEDİYELER SECAP'I NASIL HAZIRLAMALIDIR?

(Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı Hazırlama Rehberi)

İklim değişikliğiyle mücadelede yerel düzeyde en etkili araçlardan biri olan Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP), Avrupa Komisyonu’nun Belediye Başkanları Sözleşmesi (Covenant of Mayors) kapsamında geliştirilen kapsamlı bir planlama yaklaşımıdır. SECAP; hem karbon emisyonlarını azaltmaya hem de iklim değişikliğine uyum sağlamaya yönelik hedefleri kapsar. Planın amacı, yerel yönetimlerin 2030 yılına kadar düşük karbonlu ve iklime dirençli kentler oluşturmasını sağlamaktır.

SECAP Hazırlama Süreci 3 Ana Aşamadan Oluşur:


1. Stratejik Sürecin Başlatılması

İlk adım, yerel yönetimin iklim ve enerji politikalarına yönelik net bir taahhütte bulunmasıdır. Bu taahhüt, Belediye Başkanları Sözleşmesi'ne imza atarak resmiyet kazanır. Sonrasında, politik sahiplenme sağlanmalı, yerel paydaşlar belirlenmeli ve bir SECAP koordinasyon ekibi oluşturulmalıdır.


2. Mevcut Durumun Analizi:

a) Temel Emisyon Envanteri (BEI)

Yerel yönetim, sera gazı salımlarını ölçümleyerek mevcut karbon ayak izini belirlemelidir. BEI, enerji tüketimi ve emisyon kaynaklarını (binalar, ulaşım, kamu hizmetleri vs.) analiz ederek, gelecekteki azaltım hedeflerinin temelini oluşturur.

b) Risk ve Savunmasızlık Değerlendirmesi (RVA)

İklim değişikliğinin mevcut ve gelecekteki etkilerine karşı kentin ne ölçüde risk altında olduğunu ve hangi alanlarda kırılgan olduğunu ortaya koyar. Bu değerlendirme; sel, sıcak hava dalgaları, kuraklık gibi etkiler üzerinde yoğunlaşır.


3. Politika ve Eylemlerin Planlanması

BEI ve RVA sonuçlarına dayanarak, iklim değişikliğini azaltmaya yönelik somut politikalar ve uyum eylemleri geliştirilmelidir. Planlanan eylemler ulaşım, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kullanımı, atık yönetimi ve su kaynakları gibi alanları kapsamalıdır.
Ayrıca, SECAP belgelerinde her eylem için zaman çizelgesi, sorumlu birimler, bütçe ve finansman kaynakları açıkça belirtilmelidir. Planın başarısı için, izleme ve değerlendirme mekanizması da tanımlanmalıdır.


Finansman ve İyi Uygulamalar

SECAP’ın uygulanabilirliği için ulusal, Avrupa ve uluslararası fonlara erişim, kamu-özel sektör iş birlikleri ve yenilikçi finansman mekanizmaları değerlendirilmelidir. Avrupa’daki başarılı uygulamalar, bu sürecin nasıl etkili bir şekilde yürütülebileceği konusunda yol gösterici olur.


SECAP; sadece bir belge değil, yerel yönetimlerin iklim kriziyle mücadelede kararlı, bilinçli ve planlı adımlar atmasını sağlayan kapsamlı bir yol haritasıdır. Bu süreci kararlılıkla yöneten kentler, sadece bugünü değil, geleceği de güvence altına alır.

İklim Okulu’nun Simgesi Neden Leylek?

Leylek Neden İklim Okulu’nun Simgesi?

İklim Okulu’nun logosunda yer alan leylek, yalnızca estetik bir kuş değil; aynı zamanda doğa ile insan arasındaki hassas dengeyi temsil eden çok özel bir canlıdır. Leylek, İklim Okulu’nun değerlerini ve vizyonunu taşıyan bir sembol olarak seçilmiştir. Çünkü leylekler, hem doğanın ritmini çok iyi bilen göçmen kuşlardır hem de iklim değişikliğinin en doğrudan etkilediği türlerden biridir.

Göçmen Ruh, Doğayla Uyum

Leylekler her yıl binlerce kilometre uçarak mevsimlere göre göç ederler. Baharın geldiğini müjdeleyen bu zarif kuşlar, insanlık tarihinde daima umut, bereket ve barışın simgesi olmuştur. Ancak son yıllarda değişen iklim koşulları, onların göç yollarını, dinlenme alanlarını ve yaşam sürelerini doğrudan etkiliyor.

İklim Okulu, tam da bu noktada leyleklerle ortak bir anlamda buluşur: iklim değişikliğini erken fark eden, doğayı gözlemleyen, ona göre hareket eden bir bilinç

Ekolojik Denge ve Farkındalık

Leylekler, yaşadıkları çevredeki hava, su ve toprak koşullarına çok duyarlıdır. Bu nedenle bir bölgede leyleklerin varlığı, genellikle o ekosistemin sağlıklı olduğuna işaret eder.
İklim Okulu da bireylerde bu duyarlılığı geliştirmeyi amaçlar. Her çocuğun, gencin ve yetişkinin çevresini tanıması, fark etmesi ve koruması için bilgiyle, deneyimle ve sevgiyle donatılması gerektiğine inanır.

Birleştirici, Gözetici ve Yol Gösterici

Leylekler sadece doğayı değil, kültürleri de birleştirir. Afrika’dan Avrupa’ya, Asya’dan Anadolu’ya uzanan göç yolları, onları sınırların ötesinde bir doğa elçisi haline getirir. Bu anlamda İklim Okulu da sadece yerel bir hareket değil, küresel iklim sorunlarına karşı geliştirilen bir eğitim ve farkındalık modelidir.

Leylek: Umudun ve Dönüşümün Sembolü

Leylekler geldiğinde doğa canlanır. Baharın gelişini müjdelerler. Onlar, döngüsel yaşamın zarif habercileridir. Tıpkı İklim Okulu’nun da hayatlara dokunarak yeni bir farkındalık mevsimi başlatması gibi…

Bu yüzden leylek, sadece bir logo değil;
İklim Okulu’nun yürüdüğü yolun, taşıdığı umudun ve anlattığı hikâyenin ta kendisidir.

EN BASİT ŞEKİLDE ANLATMAK GEREKİRSE;

Neden Leylek?

İklim Okulu’nun logosunda leylek var çünkü leylekler doğayı çok iyi tanır. Her yıl uzun yolculuklar yaparlar ve hava, yağmur, sıcaklık gibi değişimleri çok iyi hissederler. Yani iklim değişikliğini ilk fark eden canlılardan biridir.

Biz de İklim Okulu olarak, tıpkı leylekler gibi doğayı dinleyen, koruyan ve fark eden çocuklar yetiştirmek istiyoruz. Leylek, hem dostluğu hem de doğaya saygıyı simgeliyor. Bu yüzden İklim Okulu’nun simgesi bir leylek!