Ad

iklim krizi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
iklim krizi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Çocuklar İçin İklim Değişikliği Nedir?

 Haydi hep birlikte inceleyelim!


Hepimiz iklim değişikliği hakkında mutlaka bir şeyler duymuşuzdur. Peki bu iklim değişikliği gerçekte nedir ve gezegenimizi nasıl etkiliyor?


İklim Değişikliği Ne Demek?

İklim değişikliği (ya da küresel ısınma), gezegenimizin ısınma sürecine denir. Bilim insanları, insan aktivitelerinin Endüstri Devrimi’nden beri Dünya’nın yaklaşık olarak 1°C ısınmasına neden olduğunu tahmin ediyor. Bu sayı kulağa çok fazla gibi gelmese de insanlar ve vahşi yaşam için çok şey ifade ediyor.

Maalesef, yükselen sıcaklıklar sadece daha güzel havalara kavuşacağımız (Keşke!) anlamına gelmiyor. Aslında değişen iklim hava durumumuzu daha olağanüstü ve öngörülemez hale getirecek. Sıcaklıklar yükselirken, bazı bölgeler daha çok ısınacak ve çok fazla hayvan (ve tabii ki insanlar da!) değişen iklime uyum sağlayamadıklarını görecekler.

 

İklim Değişikliğine Ne Sebep Olur?

1. Fosil Yakıtların Yakılması

Sanayileşmiş ülkeler, geçtiğimiz 150 yıldan beri büyük miktarlarda petrol ve gaz gibi fosil yakıtlar yakmaktadır. Bu işlem sırasında atmosfere salınan gazlar, güneşten gelen ısıyı hapseder ve görünmez bir battaniye görevi görerek Dünya’yı ısıtır. Bu ‘Sera Gazı Etkisi’ olarak bilinir.

2. Çiftçilik

İster inanın ister inanmayın, ineklerin yeme alışkanlıklarının iklim değişikliğinde payı var. Tıpkı bizim gibi, inekler de yemek yediklerinde sindirim sistemlerinde metan (bir tür sera gazı) üretirler ve bir… pırt! ile salıverirler. Kulağa komik geliyor olabilir ama bu gazı atmosfere salan neredeyse 1,5 milyar ineğin olduğunu düşünürsek, bu kesinlikle önemli bir etkendir.



3.Ormansızlaşma

Ormanlar havadan büyük miktarda karbondioksit (diğer bir sera gazı) emer ve oksijen şeklinde havaya geri verir. Amazon yağmur ormanları bunu yapmakta o kadar büyük rol sahibi ve etkilidir ki, adeta iklim değişikliğini kısıtlayan bir klima gibi işler. Ne yazık ki birçok yağmur ormanı odun, palm yağı yapmak ve tarım arazileri, yollar, petrol madenleri ve barajların önünü açmak için kesiliyor.

İklim Değişikliği Gezegenimizi Nasıl Etkileyecek?

Dünya var olduğu milyarlarca yıl boyunca birçok tropik iklime ve buzul çağa ev sahipliği yaptı. Peki durum neden şimdi daha farklı? Bunun nedeni, son 150 yıldır insan faaliyetlerinin sonucu olarak Dünya atmosferine çok büyük miktarda zararlı gaz salınmasıdır ve kayıtlar küresel sıcaklıkların bu zamandan itibaren daha hızlı arttığını gösteriyor.

Daha sıcak iklim gezegenimizi çeşitli şekillerde etkileyebilir:

  • Daha fazla yağış
  • Değişen mevsimler
  • Küçülen deniz buzulları
  • Yükselen deniz seviyeleri

İklim Değişikliği Yaban Hayatı Nasıl Etkileyecek?

İklim değişikliği halihazırda tüm dünyadaki vahşi yaşamı etkiliyor ancak bazı türler bundan daha fazla muzdarip. Kutup hayvanları – buz ile kaplı doğal alanları daha sıcak havalarda eriyen- özellikle risk altındadır. Aslında, uzmanlar Arktik deniz buzunun şok edici bir oranda eridiğini söylüyor – her on yılda %9 oranında! Kutup ayıları avlanmak, yavrularını büyütmek ve uzun süre yüzdükten sonra dinlenmek için deniz buzuna ihtiyaç duyar. Halkalı foklar gibi bazı fok türleri, yavrularını büyütmek, beslemek ve çiftleşmek için karda ve buzda mağaralar yapıyor.

Tehlikede olanlar sadece kutup hayvanları da değil. Endonezya’nın yağmur ormanlarında yaşayan orangutanlar gibi maymunlar, yaşam alanları azaldıkça tehdit altında oluyor ve bölgede daha fazla kuraklık daha fazla orman yangınına neden oluyor.

Deniz kaplumbağaları, yumurtalarını bırakmak için çoğu yükselen deniz seviyelerinin tehdidi altında olan yuvalama kumsallarına güvenmek zorundadır. Yuvaların sıcaklığının yumurtaların erkek mi dişi mi olduğunu belirlediğini biliyor muydunuz? Ne yazık ki, artan sıcaklıklarla, bu erkeklerden çok daha fazla dişinin doğduğu ve gelecekteki kaplumbağa popülasyonlarını tehdit ettiği anlamına gelebilir.

İnsanlar İklim Değişikliğinden Nasıl Etkilenecek?

İklim değişikliği sadece hayvanları etkilemeyecek, hatta şimdiden bile insanlar üzerinde de etkisi olduğu söylenebilir. En çok etkilenenler, her gün yediğimiz yiyecekleri yetiştirenler. Çiftçilerden oluşan topluluklar, özellikle de gelişmekte olan ülkelerde yaşayanlar, yüksek sıcaklıklar, artan yağış, sellerle ve kuraklıkla yüzleşmekteler.

Biz İngilizler çay içmeyi (yaklaşık olarak her gün 165 milyon bardak) çok seviyoruz ama muhtemelen çayımızı yetiştirmek için ne kadar emek harcandığının kıymetini bilmiyoruz. Çevresel koşullar çayın lezzetini ve kalitesini etkileyebilir, ayrıca bitkilerin büyümesi için çok hassas bir ölçüde yağışa ihtiyaç vardır. Kenya’da iklim değişikliği, düzenli yağış miktarlarını giderek daha az tahmin edilebilir hale getiriyor. Çoğunlukla büyük miktarda yağışların ardından kuraklık olacak, bu da çay yetiştirmeyi çok zorlaştıracaktır.

Çiftçiler daha fazla para kazanmak için mahsullerini artırmaya ve bunun için de ucuz kimyasallar kullanmaya başvurabilirler, bu kimyasalların uzun süreli kullanımı topraklarını yok edebilecek olsa bile.

İnsanlar İklim Değişikliğiyle Nasıl Başa Çıkıyor?

Adil ticaret (gelişmekte olan ülkelerdeki üreticilere yardım etmeyi ve sürdürülebilirliği teşvik etmeyi amaçlayan organize bir sosyal hareket) ürünlerini satın almak, çiftçilere makul bir ücret ödenmesini sağlamaya yardımcı olabilir. Bu, maliyetlerini karşılayabilecekleri, iyi bir yaşam standardına sahip olmak için yeterli parayı kazanabilecekleri ve çevreye daha fazla zarar verebilecek ucuz tarım yöntemlerine başvurmak zorunda kalmadan mahsullerini sağlıklı tutmak için çiftliklerine yatırım yapabilecekleri anlamına geliyor.

Bu destek aynı zamanda çiftçilerin çok su alan okaliptüs ağaçlarını, toprak için daha verimli olan yerli ağaçlarla değiştirmelerine yardımcı olabilir. Ayrıca yakıt tasarruflu sobalar yapmayı öğrenebilirler ve bu onlara fazladan para kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda toplulukların karbon ayak izini de azaltabilir.



İklim Değişikliğini Engellemek İçin Ne Yapabilirim?

Evindeki küçük değişimlerde fark yaratabilir. Enerji tasarruflu ampulleri değiştirmeyi deneyebilir, araba kullanmak yerine yürüyebilir, elektrikli eşyaları kullanmadığın zaman onları kapatabilir, gıda atığını geri dönüştürebilir ve azaltabilirsin. Tüm bu küçük şeyler bile fark yaratabilir.

Çevirmen: Zişan Aydınoğlu

Editör: Zübeyir Tosun

İklim Okulu

İklim Okulu - 05.06.2022


İklim Okulu, iklim krizine farklı açılardan bakabilme perspektifiyle yayın hayatına başladı. İklim Okulu; genel ve yerel yönetimde çalışan karar vericileri, gençleri, iklim aktivistlerini, iklim savunucularını, iklim savaşçılarını, greenfluencerları, Çevre uzmanlarını, sanatçıları ve gezegenimiz için kaygılanan her kişi için bir okul görevi görecek.

İklim krizi, yüzyılımızın en büyük problemi ve çok sayıda tetikleyici unsur bu krizi günden güne derinleştiriyor. Problemin çözümünde ise değişim ve değişim için her bir kişinin iklim değişikliği konusunda bilinçlenmesi gerekiyor.

İklim Okulu, değişim anlayışı çerçevesinde kolektif çabayı güçlendirmek amacıyla geçtiğimiz aylarda yayın hayatına başladı.

Gezegenimiz için Kaygılanan Kişilerin Okulu, İklim Okulu

Türkiye’nin dört bir köşesindeki gençler, iklim aktivistleri, greenfluencerlar, uzmanlar, sanatçılar ve gezegenimiz için kaygılanan her birey İklim Okulu’nda bir araya gelerek merak ettiklerine cevaplar arıyor; kendi deneyimlerini ve mücadelelerini paylaşıyor.

Türkiye İklim Araştırmalarının Merkezi olan iklim okulunda, iklim krizine farklı açılardan bakan çok sayıda özgün video yer alıyor. İklim aktivistleri kendi yerellerinde gösterdikleri mücadeleyi ve değişim hikayelerini paylaşıyor. Greenfluencerlar atıksız ve ekolojik bir yaşam için ipuçları paylaşıyor. inografikler ve makaleler kafa karıştıran iklim terimlerine açıklık getiriyor.

Her Gün Yeni Araştırma Yazısı

Sitede her gün yeni bir araştırma ve başka bir hikaye yayımlanıyor. Kurum ve kuruluşlardan bağımsız şekilde yürütülen İklim Okulu, değişim için çabalayan ve hikayesini paylaşmak isteyen herkesi de bu okula katılmaya davet ediyor.

İklim kriziyle mücadele için bir adım daha atmayı isteyenler siteye mail adreslerini bırakarak abone olabilir. İlham verici hikayesini paylaşmayı ve sitede yer almayı isteyenler ise iletişim sayfamızdan iletişime geçebilirler




PARİS İKLİM ANLAŞMASI’NDA HAYAL KIRIKLIĞI; ABD ANLAŞMADAN ÇEKİLDİ

 


ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’ın bahçesinden yaptığı açıklamada ülkesinin Paris

Süleyman ÇETİN

İklim Anlaşması’ndan çekildiğini açıkladı.

Yenilenebilir enerji üreten Amerikan şirketleri, anlaşmadan çekilmeme yönünde görüş bildirmişti. İtalya’da geçen hafta yapılan G7 zirvesi sırasında önde gelen sanayi ülkelerinden altısının liderleri Trump’ı İklim Anlaşması’nın önemine ikna etmeye çalışmışlardı ama yeterince ikna edici olamadıkları ortaya çıktı.

 

ABD Başkanı Donald Trump, yaptığı açıklamadaBugün itibariyle ABD olarak, üzerimizde acımasız finansal ve ekonomik yük yaratan ve herhangi bir bağlayıcılığı olmayan Paris İklim Sözleşmesi’nin tüm uygulamalarını sonlandırıyoruz. Mevcut anlaşmanın şartlarını yerine getirmek, ABD için çok pahalıya mal olacak, “daha adil bir Paris Anlaşması” için çalışacağız.” dedi

ABD vatandaşlarının refahını öncelemeyen bir anlaşmada yer alamayacaklarını belirten Trump, sözleşmenin başka devletlere fayda sağlamak için ABD’yi dezavantajlı konuma ittiğini savundu.

Anlaşmanın imzacısı Çin ve Hindistan gibi devletlerin, hatta Avrupa Birliği’nin bile karbon salınımlarına devam ettiğini söyleyen Trump, ABD’nin çok ağır şartlara maruz kaldığının altını çizdi.

ABD Başkanı ayrıca Demokrat Parti ile masaya oturacağını ve Paris Anlaşması’ndan daha iyi bir seçenek için çalışacaklarını söyledi.

Kısaca Paris İklim Anlaşması Nedir?

İklim değişikliğini kontrol altına alma ve küresel ısınmayı önleme amacıyla Paris’te 2015 yılında varılan mutabakatı 197 taraf ülkeden 147’si imzalamıştı. Anlaşma ile atmosferdeki sera etkisiyle ısınmanın sanayi öncesi çağa kıyasla +2 derecenin altında tutulması konusunda uzlaşılmıştı.

Sözleşmenin sürpriz katılımcısı, o güne kadar benzer anlaşmaları imzalamaktan kaçınan ve dünyanın en büyük karbon salınımı yapan ülkesi Çin olmuştu.

Anlaşmada imzası olan ülkeler, küresel sera gazı emisyonunu düşürmeyi hedefliyor. Bu adım, fosil yakıtların yanması sonucu oluşan karbon dioksit gazının da azaltılması anlamına geliyor.

COP21 Paris İklim Müzakerelerini takip ettiğim ilk yazımda “Kyoto Protokolü 1997’de COP3’te imzalandı. Kyoto Protokolü Sera gazı emisyonlarının %5 azaltılmasını hedefliyordu. Ancak ABD Senatosu imzalamadığı için 2004’e kadar yürürlüğe giremedi ve sonrasında da uygulanamadı. Kyoto’daki hayal kırıklığı, 2009 Kopenhag’daki COP15’te de devam etti. Bu yüzden COP21, iklim değişikliğiyle mücadele için son şans olarak görülüyor” diye yazmıştım.

Trump’ın kararına tepkiler

İklim değişikliğine olumsuz en çok etkide bulunan imzacılardan Çin ve AB’nin Trump’ın açıklaması üzerine ortak bir bildiri yayınlaması bekleniyor.

ABD eski Başkanı ve Paris Anlaşması’nı imzalayan Barack Obama, “Amerikan liderliğinin olmadığı, hatta mevcut yönetimin geleceği reddeden bir avuç ulusa katıldığı bir ortamda, eyaletlerimizin, şehirlerimizin ve şirketlerimizin gelecek nesilleri ve elimizdeki tek gezegeni korumak için öne atılıp ellerinden geleni yapacaklarına güvenim tam” şeklinde bir yazılı açıklamada bulundu.

Süreç 2019’dan Önce Başlayamaz

BBC Washington muhabiri Anthony Zurcher, anlaşmadan çekilme kararının kolay uygulanamayacağını yazmış. Zurcher, Trump’ın anlaşmadan imza çekme kararını tebliğ etse de, resmi sürecin bir sene sürdüğünü ve 2019 yılı Kasım ayına kadar çekilmenin gerçekleşmeyeceğini iddia ediyor.

Bundan Sonra Ne Olacak?

Almanya’nın Bonn’dan yayın yapan medya kuruluşu Deutsche Welle’nin (DW) haberine göre Trump, ABD’nin anlaşmadan çıkma şartlarıyla ilgili henüz bir politika tercihinde bulunmadı. Başkan, yeni imzalanmış uluslararası anlaşmaların bekleme süresi olan üç buçuk yıl bekleyebilir.

Alternatif seçenek ise 1992 tarihli Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nden de çekilmek olabilir. Bu durumda ihbar tarihinden bir sene sonra ABD bu kurumdan ve işleyişinden tamamen ayrılmış olacak.

Gelişmeler gösteriyor ki; Kasım 2017’de yapılacak olan ve bizim de Türkiye’den bir ekiple katılmayı planladığımız COP23Bonn görüşmeleri, oldukça sert geçecek.

Umarız olmaz ama, Dünya'nın karbon salınımında ilk sıralarda olan ABD’nin anlaşmadan tamamen çekilmesiyle COP21 Paris Anlaşması, bir hayal kırıklığına dönüşebilir.

 

Süleyman ÇETİN – Çevre Mühendisi (suleymancetin@engineer.com)

İKLİM ZİRVESİNDEN KISA KISA


Fas’ın eski başkenti Marakeş’te yapılan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) kapsamında 22. Taraflar Konferansı (COP22) esnasında kaleme

Süleyman Çetin

aldığımız “İklim Değişikliği Zirvesi (COP 22) ve Gençler” ile Konferansta özet olarak konuşulanları ele alan “Fas İklim Zirvesi’nde ‘Paris İklim Anlaşması Rüzgârı’ Esti” başlıklı makalelerimizi yayınlamıştık.

“İklim Zirvesi” demeyi daha uygun buluyorum zira Taraflar Konferansı (UNFCCC- COP 22), Kyoto Protokolü Taraflar Toplantısı (CMP 12), Paris Anlaşması Taraflar Toplantısı (CMA 1) ile Gençlik Konferansı (COY12) gibi bir dizi diğer programlar da bu zirve esnasında yapılıyor. Birçok oturum, toplantı, seminer, ikili görüşme ve sanatsal faaliyet de gerçekleştirildi. Yenilenebilir enerji projelerinin sergilendiği fuar büyük ilgi gördü. Bu defa konferans esnasında gözümüze takılan ve bildiklerimizden bir demet sunmaya çalışacağım;

* Türkiye BM Çölleşmeyle Mücadele 12. Taraflar Konferansı (AnkaraCOP12)’na ev sahipliliğinin ardından burada da çölleşme ve Arazi Tahribatının Dengelenmesi (LDN) konusunda yine damgasını vurdu. Orman ve Su İşleri Bakanlığına teşekkürler.

* Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı termik santral ve yenilenebilir enerji kaynakları hakkında, Hazine Müsteşarlığı Yeşil İklim Fonu- GCF için, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Ulusal Katkı Beyanında, Bilim Teknoloji ve Sanayi Bakanlığında İklim Teknoloji Ağı ve Merkezi- CTCN hakkında çalışmalarını yürütüyor.

* İsrail Devletinin Filistin’e karşı tutumlarından dolayı İsrail temsilcilerinin katılımı Fas’ta protestolara sebep oldu. 

* Kyoto Protokolü’nün yerini alan ve 2020 sonrasını kapsayan “Paris Anlaşması” sadece gelişmiş ülkelerin değil, 196 ülkenin de yer aldığı evrensel bir iklim rejimi meydana getirilmesi hedeflenen anlaşma sayesinde; yukarıdan dayatılmış bir azaltım hedefinin değil, ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklarla kendi kapasitelerine göre belirledikleri planlara göre hareket edebilmesini sağlayacaktır. Ülkelerin kendi belirledikleri ulusal katkı beyanlarıyla (INDC) iklim değişikliğiyle mücadeleye katıldıkları bir anlaşma oluşturulmuştur. Bu bağlamda Türkiye Niyet Edilen Ulusal Katkı Raporu ( INDC ) bildirimi yapmıştır.

* İklim Zirvesine 8 bin sivil toplum kuruluşu temsilcisi olmak üzere 195 ülkeden 30 bin kişi katılıyor. Türkiye kendi Sivil toplumunu ve kurumsal kapasitesini bu yönde geliştirmeye devam etmelidir.

* İklim değişikliği Zirvesi katılımcılar ve delegeler iki cenahta özetlenebilir; İklim değişikliği Çerçeve Sözleşmesi tarafı ve Paris İklim Anlaşması tarafı… Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine atıfta bulunanlar da

iklim-1

İklim Zirvelerinin İki Cenahı; Sözleşmeciler ve Paris Anlaşmacılar

* Küresel İklim Eylemini kimsenin durduramayacağı üzerinde çok duruldu ve buradan maksat yeni Amerikan Başkanı dâhil kimse durduramaz denilmek isteniyor. Hatta Bu cümle Marakeş Ortaklığı belgesinin ilk cümlesi olarak geçti.

* Bu İkim Değişikliği Zirvesinden ne götüreceğiz sorusuna COP22 Başkanı Şu şekilde özetledi; Finansal açıdan önümüzü gösterecek bir ‘Fas Yol Haritası’, ‘Marakeş Ortaklığı’ ve Afrika İklim Değişikliği sorunlarına el atan bir ‘Bildiri’. Bildiride küresel ısınmanın önüne geçmek için ülke yönetimlerinin, bilim ve iş dünyasının büyük katkı sağlaması gerektiği belirtildi ve bütün alanlarda küresel çalışmalara yer verilmesi gerektiği kaydedildi. Ayrıca 2020 yılına kadar gelişmiş ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadele için gelişmekte olan ülkelere verilmek üzere 100 milyar dolarlık uluslararası Yeşil İklim Fonu oluşturulacağı da bildiride yer aldı. Karbon Piyasasının altını çizenleri de unutmamak gerekir.

* Türkiye gelişmiş ve gelişmekte olan ülke kavramı üzerinde durarak teknoloji transferi ve iklim finansmanı üzerinde çalışıyor. COP22’de Türkiye’nin iklim finansmanına erişim talebine dair bir karar çıkmadı. İstişareler COP23’e kadar devam edecek.

* İklim Zirvesinde Afrika’nın sorunlarına değinilmesi planlanırken daha çok Akdeniz Ülkelerinin rüzgârı esti. Konferansın Yüksek Düzeyli Toplantısında bu yöndeki gündem “Afrika 3S Girişimi” idi. Türkiye’den tam destek aldı. Fakat Akdeniz Rüzgar derken bu konuda Fransızların bölgedeki ekonomik hâkimiyetini de unutmamak gerekir.

* Paris İklim Anlaşması, iklim değişikliğine uyum (adaptasyon) ve iklim değişikliği etkilerini azaltım (mitigasyon) konularına atıf yaparken göze çarpan noktalardan biri de ilk kez “Topak Ana” kavramının yer alıyor olmasıydı. Buradan hareketle, önümüzdeki dönemde özellikle arazi tahribatı, toprak karbonu, arazi mülkiyeti ve hakları gibi konulara daha fazla önem verileceğini söyleyebiliriz.

* Fas’lı çizer arkadaşım Ali Ghamir ve uluslararası çapta çizen birçok karikatürist karikatürleriyle “İklim Değişikliği” konusuna dikkat çektiler. Bana duvarlarında isim yazma fırsatı verdikleri içinde teşekkür ederim. Bu çalışmadan dolayı kendisini tebrik ediyorum. Daha Yeşil Bir Dünya Gençlik Platformu olarak bizde böyle bir çalışma hazırlıyoruz.

iklim-2

* Bu arada Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un son zirvesiydi (2007-2016) ve Paris İklim Değişikliği anlaşmasıyla hanesine bir yıldız atmış oldu. Zirvedeki konuşmasında özet olarak “iklim eylemi küresel ve acil öncelik olmalıdır” dedi.

* Rio sözleşmelerinden olan Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin 2018’deki 14’üncü Taraflar Konferansı’na Türkiye ev sahipliği için aday oldu. Büyük bir ihtimal İstanbul’da COP14 gerçekleşecek.

* İklim Zirvesi’nin bundan sonraki durakları; Fiji Adaları (COP23- 2017), Polonya (COP24- 2018), Karayipler (COP25- 2019) olarak bildirilirken; Türkiye COP26’ya aday olduğunu dile getirelim. Türkiye’deki İklim Zirvesine hazırlık amacıyla biz Daha Yeşil Bir dünya İçin Gençlik Platformu olarak takipte olacağız ve çalışmalarımızı sürdüreceğiz. BM Biyoçeşitlilik Konferansı da yine yakında Türkiye’de yapılacak ve Gençlik Platformu uzmanlık seviyesinde olmasa da onu da takip ediyor.


iklim-3






Bazı Önemli Belgeler İçin Bağlantılar;

1) Marakeş Eylem Planı;

http://unfccc.int/files/meetings/marrakech_nov_2016/application/pdf/marrakech_action_proclamation.pdf

2) Marakeş Ortaklığı;

http://unfccc.int/files/paris_agreement/application/pdf/marrakech_partnership_for_global_climate_action.pdf

3) Gençlik Konferansı (COY12); http://newsroom.unfccc.int/unfccc-newsroom/conference-of-youth-12/

4) Gelecek İklim Zirvesi Yer Ve Tarihleri; http://unfccc.int/files/meetings/marrakech_nov_2016/application/pdf/auv_cp22_i2g_dates_and_venues_for_future_sessions.pdf

.

Süleyman ÇETİN – Çevre Mühendisi (suleymancetin@engineer.com)

İKLİM ZİRVESİNDE PARİS İKLİM ANLAŞMASI RÜZGARI

 


Süleyman ÇETİN

7 Kasım 2016 tarihinde Fas’ın eski başkenti Marakeş’te başlayan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 22. Taraflar Konferansı (COP22), 18 Kasım 2016 Cuma günü son buldu. Bu yazımızda COP22’yi yakından takip eden biz gençleri ilgilendiren konuları ve COP22 özetini istifadenize sunmaya çalışacağım.

Peki, Taraflar Konferansında (COP22’de) hangi konular konuşuldu?

COP22 öncesi, Paris İklim Zirvesi’nde (COP21) 100 ülke Paris Anlaşmasını imzalamıştı. Anlaşmanın küresel ısınmayı +2 derecede tutma hedefinden daha ileri bir hedef belirlemesi ve ulusal katkıların iyileştirilmesi konuları, en çok tartışılan konular arasında.

Yazılarımı takip edenlerin bildiği üzere COP21, Anlaşma metnini ortaya koyarak görevini yerine getirmişti. COP22’de ise bu anlaşmanın uygulama altyapısını konuşuldu. Paris’teki gibi üst düzey katılım beklenmiyordu tabi ki. Lakin konferansta uygulamaya ilişkin kararların alınması bekleniyordu ve Marakeş’te bu öncelik izlendi.

Müzakerelerde genel olarak; “anlaşmaya tüm ülkelerin dâhil edilmesi”, “finansman”, “iklim taahhütlerinin formatı ve içeriği”, “ulusal katkıların izlenmesi ve değerlendirmesi” ile “kayıp ve zarar için eylemler” başlıkları konuşuldu.

Zirvenin resmi açılış gününde COP22/CMP12 açılış oturumu, Bilimsel ve Teknolojik Danışma Yardımcı Organı Açılış Oturumu ve Yürütme Yardımcı Organı/Paris Anlaşması Geçici Çalışma Grubu Açılış Oturumları yapıldı.

COP22’nin açılışında Fas’ın Dışişleri Bakanı ve aynı zamanda COP’un yeni başkanı Salaheddine Mezouar, iklim değişikliği ile mücadelede küresel çabalara katkıda bulunmaktan ve Afrika’nın bu mücadeleye bağlılığının bir göstergesi olarak konferansa ev sahipliği yapmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu vurguladı. Ayrıca, Afrika’nın direncini ve gücünü arttırmak için kendi kaderini kendisi yazması arzusunda olduğunu sözlerine ekledi.
fas-2

COP22 Marakeş’te açılış oturumunun ardından gündeme ilişkin öneriler alındı. Türkiye İklim Değişikliği Başmüzakerecisi Prof.Dr. Mehmet Emin BİRPINAR da oturumda söz aldı. BİRPINAR, COP21’de alınan kararlara da atıf yaparak, Türkiye’nin iklim finansmanına erişimine ilişkin net bir COP kararı alınması beklentisini dile getirdi. Zira Türkiye, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke kavramı üzerinde durarak teknoloji transferi ve iklim finansmanı üzerinde çalışıyor.

İklim Zirvesinin 2. gününde;

COP21/CMP11 Başkanı Ségolène Royal; “İklim değişikliği ile mücadele için bir an önce çözüm yollarını hayata geçirmeliyiz.” dedi.

Fas Dışişleri Bakanı ve COP22/CMP12 Başkanı Salaheddine Mezouar; “İnsanlığa karşı sorumluluğumuz gereği, savunmasız ülkelere yardımcı olmak adına iklim değişikliği ile mücadelede yaptığımız anlaşmalar bir an önce hayata geçirilmelidir.” dedi.

UNFCCC Genel Sekreteri Patricia Espinosa; “Anlaşmaların yürürlüğe bir an önce girmesi ve somut adımlar atılması konusunda büyük çaba sarf etmeliyiz.” dedi.

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) Başkanı Hoesung Lee; “IPCC bilim camiası, delegeler gönderilmesi için hazırdır.” dedi.

İklim Zirvesinde; ‘Gençlerin ve Gelecek Nesillerin Günü’

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) kapsamında 22. Taraflar Konferansı’nın (COP22) 3. Gün Sözleşme ve Protokol Oturumları devam ederken yan oturumlarda “Düşük Karbonlu Bir Geleceğe Doğru”,  “Çiftçilerin Günü”,  “Bugünün Emisyonları Yarınki Isınmanın Sorumlusu” ve “Gençlerin ve Gelecek Nesillerin Günü” konulu oturumlar düzenlendi. “Gençlerin ve Gelecek Nesillerin Günü” başlıklı oturumda ise gençlerin Paris Anlaşması’nın uygulanmasındaki rolü konuşuldu. Organizasyon YOUNGO ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi sekretaryası tarafından ortaklaşa düzenlendi. Programın detaylarına şu linkten ulaşılabilir: https://www.connect4climate.org/event/young-and-future-generations-day

Paris Anlaşmasının uygulanmasına ilişkin düzenlemeler, uzun dönemli finansman konuları, uyum bildirimlerine dair bilgilendirme (ulusal katkıların bir parçası da olacak şekilde) ve finansman komitesi çalışmaları konuşulurken, Türkiye İklim Değişikliği Başmüzakerecisi Prof. Dr. Mehmet Emin BİRPINAR, COP22’de verdiği röportajda; “Ülkemiz için iklim değişikliği tehdit değil fırsattır” dedi.

fas-3

Ayrıca, zirvenin yoğun temposu bir yana, konferansta hat sanatı da unutulmadı. Türkiye Yan Etkinlik Salonunda gerçekleşen Türk Hat Sanatı (kaligrafi) Sergisi, COP22’deki katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü.

Toplantının 5. gününde, gruplar arasında görüşmeler devam etti. Paris Anlaşmasına yönelik Paris Anlaşması Geçici Çalışma Grubu (APA), Uygulama Yardımcı Organı ile Bilimsel ve Teknolojik Danışma Organı kontakları görüşmeler gerçekleştirdi. Toplantılarda, komitenin kararlarının uygulanmasına yönelik etkili olacak operasyonel durumlar, kaynaklar, eylem ve destekleme yapıları üzerinde duruldu.

İsviçre, Avrupa Birliği, Kosta Rika, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Moğolistan, Arjantin, Kanada ve Maldivler, ikinci haftada da Paris Anlaşmasının “kural kitabı” üzerinde çalışmaya devam edilmesi çağrısında bulundu.

İklim Zirvesinin İkinci Haftası

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) kapsamında 22. Taraflar Konferansı (COP22) ikinci haftası da yine dolu dolu geçti. İlk gün gruplar arasındaki görüşmeler devam etti ve Paris Anlaşması Geçici Çalışma Grubu (APA) ve Kyoto Protokolü Taraflar Toplantısı oturumları (CMP) gerçekleştirildi.

Yapılan görüşmelerde toplumsal cinsiyet ve iklim değişikliği, finansman ve yönetim konuları ile kapasite geliştirme üzerine fikirler belirtildi. Tayland, 2020 eylem planı için destek ve acil eylem çağrısında bulundu ve gelişmekte olan bir ülke olarak finansal kaynaklarla ilgili endişelerini dile getirdi. Avustralya, yeni yatırımlar için özel sektör ile işbirliğinin önemini vurguladı. Kadın ve toplumsal cinsiyete yönelik konular ele alındı; karbon ofseti ve piyasa yaklaşımları tartışıldı.

Sekizinci gün üst düzey görüşmeler ile devam etti. Ülkelerin delegasyonu ve başkanları gün boyu devam eden üst düzey toplantılarda konuşmalarını yaptı.

Fas Kralı 6. Muhammed, COP22 toplantısını Paris Anlaşmasının uygulanmasına yönelik bir dönüm noktası olarak değerlendirdi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, politik liderliğin ve çok taraflı çözümlerin önemini vurguladı, Fransa Başkanı François Hollande, Paris Anlaşmasını “geri dönüşü olmayan” bir anlaşma olarak tanımladı.

İklim Zirvesi Dokuzuncu gününde, Çölleşme ile Mücadele, İklim Değişikliği Risk Değerlendirme Yaklaşımları, Düşük Karbon Geçişi vb. yan etkinliklerle devam etti.

COP22’ye katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, COP22 Zirvesi için hazırlanan Türkiye Delegasyon Ofisi’ni açtı. Açılış törenine Türkiye’nin Rabat Büyükelçisi Ethem Barkan Öz, AK Parti Bursa Milletvekili Muhammet Müfit Aydın, CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, Türkiye İklim Değişikliği Başmüzakerecisi Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar ile COP22’de görev alan Türk heyeti katılım sağladı.

İklim Zirvesi onuncu gününün sabah oturumunda, destek ve hedefleri artırma üzerine tartışmalar yapıldı. Öğlen oturumunda ise, üst düzeyde Bakanlar arası görüşmeler gerçekleşti. 17 Kasımda Bakan Mehmet Özhaseki, 195 Ülkenin Temsilcisine Hitap Etti. Suriye’de ve Akdeniz’de yaşanan insanlık dramına değinerek, Avrupa’nın bu duruma duyarsız kalmasını eleştirdi. Özhaseki, Türkiye’nin Yeşil İklim Fonu gibi uluslararası finansman araçlarından ve teknoloji desteklerinden yararlanma talebini yineledi. Paris Anlaşması’nın kabulünün büyük bir başarı olduğunu da ekledi.

fas-4


Son Gün ve Sonuç

COP 22 Marakeş çağrısı; iklim değişikliği ile mücadelede dönüş olmayacak şekilde momentumun sağlandığını resmi olarak teyit etti. Ana oturumda okunan metin, hükümetleri ve üst düzey politikacıları, iklim hedeflerini 2030 BM hedefleri ile ilişkilendirerek aktif bir mücadeleye davet etti. Yeni Amerikan Başkanı dahil, Küresel İklim Eylemini kimsenin durduramayacağı üzerinde çok duruldu.

Diğer yandan katılımcılar ve delegeler, iki cenahta özetlenebilir; İklim değişikliği Çerçeve Sözleşmesi tarafı ve Paris İklim Anlaşması tarafı…

Özetle bu İkim Değişikliği Zirvesinde, finansal açıdan Fas Yol Haritası, Marakeş Ortaklığı ve Afrika İklim Değişikliği sorunlarına el atan bir bildiri üzerinde duruldu.

Bir sonraki yazımızda İklim zirvesinden kısa kısa bilgiler aktarmaya çalışacağız.

.

Süleyman ÇETİN – Çevre Mühendisi (suleymancetin@engineer.com)

BM İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ TARAFLAR KONFERANSI (COP 22) VE GENÇLER

 

Süleyman ÇETİN

Dünyanın geleceğini belirleyecek olan BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı (COP22), ev sahibi Fas’ın eski başkenti Marakeş’te pazartesi günü başladı. 18 Kasım 2016’ya kadar devam edecek COP22 konferansında 195 ülkeden temsilciler yer alıyor. Söz konusu ülke temsilcilerinin Paris İklim Anlaşması’nın yürürlüğe girmesinden sonra anlaşmanın pratik olarak hayata nasıl geçirileceği üzerinde çalışılan Konferans, biz çevre mühendislerine ileride nasıl sistemler tasarlamamız gerektiğini göstereceği için önemlidir.

Paris İklim Anlaşması, Nisan 2016’da 175 ülkenin katılımıyla bir seferde imzalanan tarihteki en yüksek katılımlı uluslararası antlaşma oldu ve 4 Kasım 2016 tarihi itibariyle yürürlüğe girdi. İklim Değişikliği Konferansının (UNFCCC -COP22-Fas) bu seneki ana teması; “Eylem Zamanı – Action Time” olarak belirlendi. Diğer yandan İklim Değişikliği Konferansının Afrika’da yapılmasıyla, Çölleşme ve Kuraklık sorunlarıyla en fazla karşı karşıya kalan Afrika ülkelerinin sorunlarına el atılma arzusu öne çıkıyor. “Afrika 3S Girişiminin”* bu yüzden önemli olduğu vurgulanıyor.

cop22Marakeş İklim Değişikliği Konferansında; Paris Antlaşması’nın yerine getirilmesi sürecinin hızlandırılması amacıyla anlaşmanın yürütülmesine ilişkin teknik ayrıntılar ele alınacak. Konferansta ayrıca, gelişmiş ülkelerin yılda 100 milyar dolar sermaye desteği sağlama yönündeki taahhütlerinin yerine getirilmesine yönelik yol haritası da belirlenecek. Ülke delegelerinin iklim değişikliğiyle mücadele konusunda ülkelerinin irade ve kararlılığını göstermeleri bekleniyor. İklim değişikliğiyle mücadele konusunda halen sermaye ve teknoloji gibi eşikler bulunuyor.

Çölleşmeyle Mücadele Taraflar Konferansında savunduğumuz gibi gençlerin sahada olması ve konuları takip etmeleri, bu anlaşmaların sürdürülebilirliği açısından çok önemlidir. Bu nedenle de Gençlik Konferansı (COY12), bizim için önemlidir. Gençler COY12’de çevre konularında müzakerelere hazırlanıyor. Fakat Türkiye gençleri, henüz sahada yoklar. Daha Yeşil bir Dünya İçin Gençlik Platformu, işte bu konuda öne çıkıyor ve önümüzdeki dönemde gerçekleştireceği çalışmalarla daha da öne çıkacak. Türkiye’nin geçen sene ev sahipliğini yaptığı Çölleşme Konferansı COP12 sonrası temsilci Sivil Toplum Örgütlerinin katılımı ile kurulan Daha Yeşil Bir Dünya İçin Gençlik Platformu, Marakeş’i yakından takip ediyor.


coy12


COP22 ve COY12’nin Marakeş’teki çalışmaları, konferansların resmi web sitesinden takip edilebilmekte (http://www.iisd.ca/climate/cop22/). COY resmi twitter hesabı ise şöyle: https://twitter.com/COY12_marrakesh

Ayrıca Daha Yeşil bir Dünya Gençlik Platformunun geçmiş çalışmalarına ve benim bu konudaki makalelerime www.iklimokulu.com iklim politikaları kategorisinden okuyabilirsiniz.

Farklı bir not; Birleşmiş Milletlerce Eylül 2016’da iklim değişikliği elçisi seçilen DiCaprio iki yıl boyunca gezegenimizi karış karış gezerek iklim değişikliği sorunlarını ve bu sorunlara bulunabilecek muhtemel çözümleri araştıracak. Bu anlamda etkileyici bir belgesel de çekti; “Tufandan Önce”.



.

Süleyman ÇETİN

Çevre Mühendisi

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE KARŞI BİZ NELER YAPABİLİRİZ?




 Paris İklim Zirvesi’nde Neler Konuşuldu” başlıklı çalışmamızda İklim  Değişikliği Konferansında neler konuşulduğunu aktarmış ve Paris  Anlaşmasının Türkçesini vermiştik. “İklim Değişikliği Anlaşmasını Doğru  Okumak ve Bundan Sonrası” başlıklı çalışmamızda da iklim değişikliğinden  zarar görenler açısından meseleyi ele almış ve kar örtüsündeki düşüşün  etkilerinden, iklim değişikliğinin gıda güvenliği, ormanlar ve araziler  üzerindeki etkilerinden, finans kuruluşlarına etkisinden, sermayedarlar ve yatırımcıların beklentilerinden, yerel yönetimlerin bu etkilerle mücadelede sorumluluk alması gerektiğinden ve ada ülkelerinin iklim değişikliğinden çok etkileneceğinden bahsetmiştik. Bu çalışmada da dünya, ülkemiz ve
Süleyman ÇETİN

çevremiz için bireysel olarak neler yapabileceğimizi işleyeceğiz. 

İklim değişikliğiyle ilgili en yetkin bilimsel kurum olan Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), 2014 sonunda yayınladığı 5. Değerlendirme Raporuna göre; bilim insanları sıcaklık artışının önümüzdeki 80 yılda 4 santigrat dereceyi bulmasından endişe ediyor. Bu endişeden yola çıkarak IPCC, önümüzdeki dönemde “Isı Artışındaki 1,5 Derece”, “Çölleşme” ve “Okyanuslar” başlıklı 3 özel rapor hazırlamayı kararlaştırdı. Bu raporlarda ulaşılacak sonuçlar, Paris İklim Değişikliği Anlaşmasının uygulanması açısından önem teşkil etmektedir. Örneğin ısı artışının nedenlerini ve önleme yöntemlerini biraz daha bilimsel tartışmak için bu raporlar çok önemli işlev görecektir.

İklim Değişikliği Paris Anlaşmasında belirlenen hedef, sıcaklık artışını 2 santigrat derecenin altında tutmaktır. Bu maksatla hazırlanacak projeler için zengin ülkeler, 100 milyar dolar ayıracaklar. Bu kapsamda başta ABD ve Çin’in büyük sorumlulukları var. Küresel ısınmaya etkisi yüksek olmayan yoksul ülkeler ise gönüllülük ilkesiyle hareket edecek. Onlardan daha çok yeni nesiller için farkındalık oluşturmaları beklenmekte.

Anlaşmanın diğer bir hedefi de; karbon salınımını 2050’ye kadar tahammül edilebilir seviyeye çekmek. Anlaşmaya taraf ülkeler, bu bağlamda 2023’te değerlendirme toplantısı yapacaklar ve yeni hedefler belirleyecekler. Hedeflere ulaşma açısından değerlendirme toplantısı önemli olacaktır.

Hükümetler neler yapabilir?

Hükümetlerin bu konuda yapabileceği çok şey var. Karbon tutumunu teşvik fonları oluşturmak, projelerde karbon tutumu bileşenlerini belirlemek, karbon salınımına ek vergi koymak, fosil yakıt yatırımlarından çekilmek, sanayi sektöründe karbon salınım standartlarını düşürmek, yenilenebilir enerjiye devlet desteği sağlamak ve ağaçlandırmayı artırmak, bunlardan bazıları.

Peki ya bireyler?

Ağaçlar ve ormanlar iklim değişikliğine karşı sahip olduğumuz en önemli silahtır. Karbon depolaması ve doğal filtre özelliği ile ağaçlara ve ormanlara ihtiyacımız var. En çevreci hane, evinden en az çöp çıkan hanedir. Aynı şekilde en çevreci bireyler, karbon ayak izi en küçük olan bireylerdir.

iklim-degisikligi-2

– Karbon Salınımını Azaltmak

Karbon salınımınızı azaltacak önlemler elinizde. Özel araç yerine toplu taşıma ve bisiklet tercih etmek, daha temiz yakıt kullanmak, su kaynaklarını ve elektriği boşa harcamamak ve geri dönüşüme dikkat etmek atabileceğiniz en basit adımlar.

Kırmızı et ve diğer hayvansal gıdaların tüketiminizi azaltarak da metan gazı salınımınızı büyük ölçüde azaltabilirsiniz.

– Sivil Toplumu Desteklemek

En önemli konu ise farkındalık yaratmak. Sosyal medya emrinize amade. Çevreyi korumak ve fidan dikmek için çalışan vakıf ve dernekler desteğinizi bekliyor. Hatta adınıza ağaçlandırma yapacak ya da karbon tutulmasıyla ilgili çalışmalar yapan bir derneğe destekçi olabilirsiniz. Yapacağınız bağışlarla sevdiklerinizin adına ağaç diktirmek harika bir hediye olabilir.

– Kaybolan Özelliklerimiz

İklim Değişikliğinden dolayı Anadolu’nun geleneksel arazi kullanımı ve iyi tarım uygulamaları kaybolabilir. Bu geleneksel iyi arazi kullanımı ve iyi tarım uygulamalarını belirleyip yayınlamak gerekir. Çevrenizde zor arazi şartlarına rağmen toprağa sadık, onu en uygun şekilde işleyen insanlara özenin veya onlara moral verin. En önemlisi, köydeki arazilerinizi ne olursa olsun köyden olmayanlara satmayın.

– Medeniyetimiz ve Emanet Bilinci

Tabiatı bizden öncekilerden miras olarak değil, gelecek nesillerden emanet olarak aldığımızın bilincinde olmalıyız. Sadece bugünü değil, yarınları; sadece kendimizi değil, çocuklarımızı da düşünmeli, adımlarımızı buna göre atmalıyız. Emaneti sahibine teslim edinceye kadar onu en iyi şekilde korumak, kollamak, muhafaza etmek görevimiz olmalıdır.

Gandi’nin dediği gibi: “Dünya hepimize yeter, fakat hırslarımıza asla”. Dünyayı sömürme ve tahrip etme yolunda insanoğlunun dizginlenemeyen ihtiraslarının emrinde, menfaatçi ilmin desteğindeki teknik en büyük tehlikedir. Teknoloji, kültür ve medeniyetin önüne geçmemelidir.

– Önümüzdeki İklim Konferansı

cop22İklim Değişikliği Taraflar Konferansı COP22, 7- 18 Kasım 2016 tarihlerinde Fas’ın Marakeş Şehrinde yapılacak. Bilindiği gibi İklim Değişikliği Taraflar Konferansına aday olan ülkemiz, 2020’de İklim Değişikliği Taraflar Konferansına (COP26) ev sahipliği yapabilir. Ev sahibi olmadan önce kurumlarımızın ve STK’larımızın, süreci iyi takip ederek konuyu öğrenmeleri gerekmektedir. Süreci takip eden bireyler, COP26’ya ev sahibi olduğumuzda edindikleri bilgi birikimi ve tecrübe sayesinde kurumları veya STK’ları adına temsilci olma şansını elde edebilirler. Böylece plan, strateji, iyi uygulama örneklerini ve projeleri sergileme ve inceleme şansları da olabilir. Bu şansı iyi değerlendirmek gerekir.

Sonuç olarak gelecek nesilleri ve dünyayı, iklim değişikliğinden kaynaklanabilecek felaketlerden kurtarmak için her birimize sorumluluk düşmektedir. Bu sorumluluğu yerine getirmek için ivedilikle harekete geçmeliyiz.

.

Süleyman ÇETİN

Çevre Mühendisi